İnsan, yaşam boyu devam eden bir gelişim süreci içerisindedir. Çeşitli etmenlerle şekillenen gelişim süreci kendi içerisinde kritik dönemler barındırmaktadır. Buna göre farklı gelişim dönemlerine ayrılan insan yaşamının en kritik noktası, erken çocukluk dönemidir. İnsan gelişiminin başlangıç noktası olarak kabul edilen bu dönemde edinilen kazanım, bilgi ve beceriler bireylerin hayatına yön veren yapı taşlarını oluşturmaktadır.
Bebeklikten edinilen yetilerin ve gelişimlerin doğru yönde aktif bir biçimde kullanılmaya çalışıldığı bir dönem olan erken çocukluk döneminde birey pek çok gelişim görevini aynı anda yerine getirmekle ve ilerletmekle yükümlüdür. Bu nedenle de bir yanıyla zor ve kompleks bir gelişim dönemidir. 3-6 yaş arası erken çocukluk yaş aralığı olarak kabul edilir. Okul öncesi dönemi de içine alan bu süreçte ebeveynler, eğitimciler ve sosyal çevre bireyin inşasında en önemli belirleyicilerdir. İnsan yaşamının en temel becerilerinin kazanıldığı erken çocukluk dönemindeki çocuk; bedeninin farkına varmakta, sosyalleşmekte, cinsel gelişim göstermekte ve ahlaki yargıların temelini atmaktadır. Bu nedenlerle erken çocukluk dönemi üzerinde durulması, bilgi edinilmesi gerekilen hassas ve kritik bir dönemdir.
Başlıklar
Erken Çocukluk Dönemi Yaş Aralığı Nedir?
Hamilelikten 6 yaşına kadar olan dönem genel itibariyle erken çocukluk dönemi olarak kabul edilmektedir. Her gelişim dönemi kendi içinde ayrıştığı gibi erken çocukluk dönemi yaş aralığı da bölünerek 0-2 yaş aralığı bebeklik dönemi, 3-6 yaş arası ise erken çocukluk dönemi yaş aralığı olarak saptanmıştır. Bu yaş aralığının üst sınırı 8 yaşa kadar da çıkabilmektedir. Bu durum bireysel farklılıklara göre şekillenmektedir. İlk çocukluk dönemi olarakta bilinen bu dönem, çocukta tüm gelişim alanlarına dair temellerin atıldığı kritik bir dönem olarak kabul edilmektedir.
Erken Çocukluk Dönemi Özellikleri Nelerdir?
- Ben merkezcilik hakimdir.
- Mantıksal düşünme henüz kazanılmamıştır.
- Sembolik düşünce gelişmiştir. (Sembolik oyunlar)
- Dikkat süreleri yaşa bağlı olarak artar.
- Dil gelişmeye başlar.
- 3 yaş itibariyle cinsiyet ayrımı ve cinsel gelişim ivme kazanır.
- Sosyalleşme başlar.
- Birey istence bağlı hareketlilik kazanır. Bu durum her çocuk için aynı sırada ilerler fakat fiziksel ve merkezi sinir sisteminin gelişimine bağlı olarak değişir.
- 3 yaşa kadar sözcük dağarcığı ve dil bilgisi yeteneği gelişirken 3-4 yaşta ana dilin öğrenimi tamamlanır ve 5-6 yaşta dil kullanımı yetişkininki gibidir.
- Oyun ortamında öğrenme önemlidir.
- Bu gelişim özellikleri erken çocukluk dönemi belirtileri olarak kabul edilebilinir.
Erken Çocukluk Döneminde Ne Yapılmalı?
Bu dönemde, çocuğun beyni, fiziksel ve duygusal yapısı her zamankinden daha hızlı gelişmektedir. Dolayısıyla her türlü gelişimin kilit noktası olan bu dönemde gelişime ivme kazandırmak ve sürecin sağlıklı tamamlanmasını sağlamak birincil olarak ebeveynlerin sorumluluğundadır. Bu dönemde bireyin bütünselliğini koruması, fiziksel gelişimin tamamlanması, beynin sağlıklı bir şekilde gelişebilmesi ve tam kapasitesine ulaşabilmesi, dış dünyayla temasa geçen bebeğin uyumunun sağlanması için gerekli koşullar sağlanmalıdır. Bunun için ebeveyn ilişkileri, beslenme, eğitim, sosyal çevre gibi çocuğun gelişimi için gerekli koşullar yeterli düzeyde olmalıdır.
Bu koşulların en başında gelen güvenli ve sevgi dolu bir ortamın varlığıdır. Organizmanın tam açılımı yapabilmesi, algısal kontrolünü sağlayabilmesi ve yetilerini en üst düzeyde kullanabilmesi için güven ve sevgi ortamına ihtiyacı vardır. Ancak bu ortamda çocuk özgün ve güvenli hareketlerle uyaranları keşfedebilir, öğrenebilir ve edindiği dataları transfer edebilmektedir. Aynı zamanda ebeveynleriyle yakın ve güvenli bir bağlanma gerçekleştirme ihtiyacında olan çocuk bu evrenin sağlıklı tamamlanmasıyla ruhsal açıdan da sağlıklı olacaktır. Böylelikle çocuğun belirli bir döneme fiksasyon yaşama oranı azaltılarak gelişim sürecinin önü açılacaktır.
Bunun yanı sıra ebeveynler ya da ikincil bakım veren kişiler bu dönemde onları zengin ve doğru uyaranlarla karşılaştırmalıdır. Böylelikle zihinsel gelişimleri desteklenecektir. Bu dönemde çocuğun en önemli bilgi-işlem kaynağı sosyal çevredir. Dolayısıyla çocuk doğru kaynakların olduğu, kendi akranlarının da bulunduğu yapılandırılmış bir sosyal çevrede bulunmalıdır. Bu nedenle gelişim özelliklerine uygun dönem geldiğinde mutlaka bir okul öncesi eğitim kurumuna başlatılmalıdır. Bu süreç çocuğun ilerideki potansiyelini gerçekleştirmesi ve akademik anlamda gerekli yeterliliklerini kazanabilmesi için yegâne yoldur. Bu fırsat döneminde atılan sağlam temeller bireyin gelecek yaşamındaki sağlıklığının ve gelişiminin hayat boyu sürmesini ve gelecek nesillere de aktarılmasını sağlayacaktır.
Erken Çocuklukta Gelişim Sürecini Neler Etkiler?
Gelişim çok yönlü ve dinamik bir kavramdır. Bu dönemde gelişimin çeşitli boyutları vardır ve her boyut birbiriyle ilintilidir. Bunlar; dilsel, fiziksel, zihinsel, duygusal, sosyal ve cinsel boyutlardır. Tüm bu süreçlerin gelişimi üzerindeyse çeşitli faktörlerin etkisi vardır. Bunlar:
- Hamilelik ve doğum sırasındaki deneyimler
- Beslenme
- Ebeveyn tutumları
- Sosyal çevre
- Eğitim
- Genetik etmenlerdir.
Erken Çocukluk Eğitimi Ne İşe Yarar?
Erken çocukluk eğitimi, çocuğun raslantısal olarak çevresiyle teması ve uyaranlarla etkileşimiyle elde ettiği deneyimlerinin şekillendirilmesi ve gelecek yaşamında aktif olarak kullanabilmesi için gelişim sürecini yapılandıran önemli bir unsurdu. İlk olarak ebeveynler ve ikincil bakım veren kişiler aracığıyla sağlanan erken çocukluk eğitimi, çocuğun tam olarak yetişkinlik döneminde kavuşacağı kimlik ve karakterinin gelişim sürecinin temelidir. Bu nedenle doğumdan itibaren çocuk zenginleştirilmiş bir sosyal çevrede bulundurulmalıdır.
Erken çocukluk eğitiminde diğer bir önemli basamak ise okul öncesi eğitimdir. Çocuğun öğretim sürecine kadar habitusuna eklenen, aile ve bakım verenlerin aracığıyla şekillen her türlü bilgi, tecrübe ve deneyim profesyonel olarak okul öncesi eğitim kurumlarında eğitimciler tarafından şekillendirilmeye başlanır. Bu noktada okul, çocuğun gelişim alanlarını destekleyerek güvenli ve eğlenceli bir ortam aracılığıyla potansiyelini gerçekleştirebilmesi için profesyonel olarak destek sağlar. Ham halde bulunan bilgi ve deneyimler işlenerek çocuğun işlevsel yetilerine dönüştürülür. Aynı zamanda akranlarıyla ve geniş sosyal çevreyle etkileşime geçen çocuk, sosyal gelişim alanında da desteklenir. Böylelikle komplike bir şekilde ele alınan çocuğun yetişkinlik döneminde daha üretici ve verimli olmasına, var olan potansiyelini ortaya daha kolay bir şekilde çıkarmasına kısaca kendisini keşfetmesine olanak sağlanır.
Bu dönem kişinin gelişimsel açıdan en hassas olduğu dönem olarak kabul edilmektedir. Bu açıdan iyi planlanmış bir erken çocukluk eğitimi çocuğa yeni beceriler kazandırmakta, okula hazır bulunuşluğunu desteklemekte; öz denetim, hayal gücü, kendini ifade etme, akıl yürütme ve yaratıcılık gibi alanlarda da önemli bir gelişim göstermesine katkı sağlamaktadır.
Kaynakça
- Ankara Üniversitesi , Gelişim Psikolojisi Konuları: Açık Ders Materyalleri.
- Arslan, E. (2016). Erken Çocukluk Döneminde Gelişim. Ankara.
- ÇADEM Psikoloji (2015). Çocuk Gelişim Dönemleri.
- Küçükturan, A. Geçmişten Günümüze Okul Öncesi Eğitim. Büyük Aile.