Evrensel olarak bizlerde iz bırakan, neredeyse hepimizin yakından bildiği hatta kimi zaman fazlaca içselleştirdiği, rol model aldığı, kendini bulduğu, yaratıcısından daha fazla üne kavuşan kurgusal karakterler, hiç varolmasalar bile dünya mirasına ciddi kazanımlar sağlamıştır. Büyük kitlelere hitap eden bu karakterler etkilerini sadece edebiyat ve sanat alanlarında değil, bilim çevresinde de göstermiştir, buna hali hazırda da devam etmektedir. Oldukça zengin içeriğe sahip sendrom literatürü de bundan payını almış, gerek akılda kalıcılığı arttırmak gerekse anlaşılmayı kolaylaştırmak adına, tanımlarıyla benzerlik gösteren kurgusal karakterleri isimlendirme aşamasında kullanmıştır.
Popüler 5 kurgusal karakter ve isimlerini verdikleri 5 sendrom şöyledir;
Başlıklar
1)Truman Sendromu
The Truman Show isimli filmden esinlenerek ortaya çıkan bu sendromda kişiler hayatlarının bir kamera ile kayıt edildiğini ve tüm dünyanın onları izlediğini düşünür. Onlara göre gördükleri herkes birer oyuncu, bulundukları ortam ise tamamen yapay olan bir stüdyodur. Başrol onlardır ve bir yönetmen tarafından yönlendirildiklerini düşünürler. Yaşadıkları tüm olaylar başkalarını eğlendirmek için kurgulanmış senaryolardan ibarettir. Bu sendromu ilk ortaya atan Dr. Joel Gold, sendroma sahip olan kişilerin genelde hayatlarında başarılı ve dikkat çeken kişiler olduğunu söyler.
2)Harlequin Sendromu
Vücudun termal dengesinin bozulması nedeniyle genelde yüz bölgesinde kendini gösteren sendrom, ortamdaki sıcaklık veya yapılan egzersiz sonucunda yüzün yarısının kızarmasına, terlemesine ve ısısının artmasına neden oluyor. Ayırt edici özelliği ise bu belirtilerin yüzün diğer yarısında görülmemesi. Belirtilerin ortaya çıkmasıyla yüzün yarısının farklı diğer yarısının daha farklı bir renk alması İtalyan palyaçolarının veya İngiliz pandomim sanatçılarının yüz makyajlarını anımsatıyor, haliyle bu durum evrensel olarak yüz makyajıyla dikkat çeken, en bilindik palyaço tiplemelerinden biri olan Harlequin’i akıllara getiriyor ve bu sendroma adını veriyor.
3)Süpermen Sendromu
İlk kez iş adamı Max Carey tarafından tanımlanan bu sendrom, daha çok iş hayatındaki kimselerde görülüyor ancak literatürde sporcu, aktris vb. kimliği olan kişilerde de rastlandığı biliniyor. Bu kişiler, hiç kimseye ihtiyaç duymayan, her şeyin en iyisini tek başlarına yapabileceklerini hatta bazen sadece kendisinin yapabileceğini düşünen bundan dolayı da kendilerine çok fazla yüklenen kişiler oluyor. İhtiyaçları olsa bile yardım istemeyi reddeden çok güçlü egoya ve gurura sahipler hatta bundan dolayı hatalarını ve zaaflarını gizlemek için olağanüstü bir çaba da gösterirler. Bu kişileri dışarıdan olağanüstü yeteneklere sahip, hiçbir kusuru olmayan, asla hata yapmayan, mükemmel insanlar olarak görebilirsiniz, tıpkı bir süper kahraman gibi fakat gerçek hiçte öyle değildir. Bu kişiler genelde yalnız, ciddi bir güven problemi olan, rekabetçi bundan dolayı da tahammül edilmesi zor olan kimselerdir. İsmini de DC Comics’in en popüler karakterlerinden olan, insan görünümlü ama gerçekte olağanüstü yeteneklere sahip uzaylı, kurgusal karakter Süpermen’den alır.
4)Peter Pan Sendromu
Hemen hemen hepimiz küçükken hızlı bir şekilde büyümek, büyüyünce de hep çocuk kalabiliyor olmak isteriz. Bu sendrom tam da bu arzularımızın bir ürünü olarak karşımıza çıkıyor. İlk kez Dan Kiley isimli bir psikanalist tarafından ortaya atılan bu sendrom, çocuklarda büyümeye olan korku ve yetişkin oldukları halde çocuk gibi davranan yetişkinlerde görülen davranış bozukluklarını ifade ediyor. Dan Kiley’e göre daha çok bekar olan ve otoritesiz baba figürüyle büyüyen, anne baskısına maruz kalan yetişkinlerde görülüyor. İlhamını da büyümeyi reddeden, bitmeyen çocukluğuyla ünlü haylaz bir kitap karakteri olan Peter Pan’ den alıyor. Küçük bir ek bilgi olarakta ünlü şarkıcı Michael Jackson’ın da bu sendromu yaşadığı bilinmekte.
5)Alice Harikalar Diyarında Sendromu
Hemen hemen her yaş grubunda görülsede daha çok çocuklarda meydana gelen bu sendrom, literatürde nöropsikolojik bir bozukluk olarak kabul edilmekte ve duyusal algılama becerimizde ciddi bozulmalarla kendini göstermekte. Bu sendroma sahip kişiler etrafındaki nesneleri, bedenlerindeki uzuvları olduğundan daha büyük, daha küçük, daha yakın veya daha uzak algılama eğilimindedir. Tabi sadece görsel algıdaki bozulmalardan ibaret değildir bu, diğer duyu alıcılarında da ciddi problemler vardır, mesela işitsel halüsinasyonlar görülebilir, zamansal algıda problem yaşanılabilir. İlhamını da ünlü kurgusal hikaye olan Alice Harikalar Diyarında’dan alır. Bu kurguda, gerçek dünyada normal bir insan olan Alice, harikalar diyarında içtiği iksirler ve yediği mantarlar sayesinde kimi zaman büyür kimi zaman küçülür, iskambil kartlarının canlandığını, hayvanların konuştuğunu görür yani normalde algılaması mümkün olmayan şeyleri algılar, sendrom ilhamını da tam olarak buradan alır.
Kaynakça
- Joel G. , Lan G. (2012). The “Truman Show” delusion: Psychosis in the global village. Cognitive Neuropsychiatry. Erişim Adresi: https://doi.org/10.1080/13546805.2012.666113
- Korkmaz S. (2015) Hemifasiyal Flushing ve Hiperhidrozisin Nadir Bir Nedeni: Harlequin Sendromu. Erişim Adresi: https://cms.turkdermatolojidergisi.com/Uploads/Article_11074/148-149.pdf
- Sainte Anastasie (2023), ”Süpermen kompleksi nasıl tanınır ve tedavi edilir?”. (Erişim Tarihi: 10.09.2023) Erişim Adresi: https://tr.sainte-anastasie.org/articles/trabajo/el-complejo-de-superman-cmo-reconocerlo-y-tratarlo.html