Zygmunt Bauman,21. Yüzyılın en önemli düşünür ve sosyologlarındandır. Yahudi inanca mensup olması ve Nazi Almanya’nın Yahudi politikasını tecrübe etmek durumunda kalması düşüncelerinin şekillenmesine etki etmiştir. Hayatı boyunca birçok eser kaleme almış, sosyolojiye büyük katkılar sunmuş ve 2017 yılında vefat etmiştir.. Bu eserlerinden bazılarını şöylece sıralayabiliriz;
- Akışkan Aşk -İnsan İlişkilerinin Kırılganlığına Dair-, çev. Işık Ergüden, Versus Kitap, İstanbul, 2009
- Akışkan Gözetim (David Lyon ile Birlikte), çev. Elçin Gen, Ayrıntı Yayınları, İstanbul, 2013
- Akışkan Korku (Liquid Fear)
- Akışkan Modern Dünyada Kültür (Culture in a Liquid Modern World)
- Akışkan Modern Dünyadan 44 Mektup, çev. Pelin Siral, Ha- bitus Yayıncılık, İstanbul, 2011
- Akışkan Modernlik (Liquid Modernity)
- Akışkan Yaşam (Liquid Life)
- Azınlığın Zenginliği Hepimizin Çıkarına mıdır?, çev. Hakan Keser, Ayrıntı Yayınları, İstanbul, 2014
- Bireyselleşmiş Toplum, çev. Yavuz Alogan, Ayrıntı Yayınları, İstanbul, 2005
- Bu Bir Günlük Değildir, çev. Didem Kızan, jaguar Kitap, İstanbul, 2014
- Çalışma, Tüketicilik ve Yeni Yoksullar, çev. Ümit Öktem, Sarmal Yayı nevi, İstanbul, 1999
- Eleştirel Bir Sosyolojiye Doğru: Sağduyu ve Kurtuluş Üzerine Bir Deneme (Towards a Critical Sociology: An Essay on Commonsense and Emancipation)
- Etiğin Tüketiciler Dünyasında Bir Şansı Var Mı?, çev.Çoban-İ.Katırcı, De Ki Yayınları, Ankara, 2010
- Kuşatma Altında Toplum (Society Under Siege)
- Küreselleşme-Toplumsal Sonuçları, çev. Abdullah Yılmaz, Ayrıntı Yayınları, İstanbul, 2b. 2006
- Modernite ve Holocaust, çev. Süha Sertabiboğlu, Versus Kitap, İstanbul, 2007
- Modernite, Kapitalizm, Sosyalizm-Küresel Çağda Sosyal Eşitsizlik, çev. F. Doruk Ergun, Say Yayınları, İstanbul, 2013
- Modernlik ve Müphemlik, çev. İsmail Türkmen, Ayrıntı Yayınları, İstanbul, 2003
- Ölümlülük, Ölümsüzlük ve Diğer Hayat Stratejileri, çev. Nurgül Demirdöven, Ayrıntı Yayınları, İstanbul, 2000
- Özgürlük, çev. Vasıf Erenus, Sarmal Yayınevi, İstanbul, 1997
- Parçalanmış Hayat-Postmodern Ahlak Denemeleri, çev. İsmail Türkmen, Ayrıntı Yayınları, İstanbul, 2001
- Postmodern Etik, çev. Alev Türker, Ayrıntı Yayınları, İstanbul, 1998
- Postmodernlik ve Hoşnutsuzlukları, çev. İsmail Türkmen, Ayrıntı Yayınları, İstanbul, 2000
- Sınıf ile Seçkinler Arasında: Britanya İşçi Hareketinin Evrimi (Between Class and Elite: The Evolution of the British Labour Movement)
- Sınıfın Anıları: Sınıfın Öncesi ve Sonrası (Memories of Class: The Pre-History and After-Life of Class)
- Siyaset Arayışı, çev. Tuncay Birkan, Metis Yayınları, İstanbul, 2000
- Sosyalizm: Etkin Ütopya (Socialism: The Active Utopia)
- Sosyolojik Düşünmek, çev. Abdullah Yılmaz, Ayrıntı Yayınları, İstanbul, 3.b 2002
- Yasa Koyucular ile Yorumcular, çev. Kemal Atakay, Metis Yayınları, İstanbul, 2.b, 2003
- Yaşama Sanatı, çev. Akın Sarı, Versus Kitap, İstanbul, 2011
- Yaşamı Tüketme (Consuming Life)
(https://www.arthipo.com/artblog/sanat-felsefesi/zygmunt-bauman.html)
Biz burada’ Sosyolojik Düşünmek’ adlı eserini merkeze alarak Bauman’ın temel kavramlarına yaklaşmaya çalışacağız. Bu eser sosyoloji ile ilgilenmek isteyenler için temel sayılabilir, sosyoloji nedir, ne işe yarar, çalışma sahası nedir, hangi alanlarla ilgilenir gibi soruların cevaplarını ders notu veya ders işlenir gibi değil daha çok konuşma tarzında sıkılmadan okunabilecek bir eserdir. Rutin saydığımız davranışlarımız ve toplumsal genel kabullerin perde arkasında neler vardır ve ya biz niçin bazı davranış kalıplarında bulunmak zorunda kalırız sorusundan mültecilik, modernlik, postmodernliğe ve daha bir çok konuya temas ederek bizlere genel bir çerçeve ve perspektif sağlamaktadır. Bu eser kişiye hem her şeyi okuduğunuzu hem de hala hiçbir şey bilmediğini hissettirebilir bu durum da bize sosyolojinin ne kadar geniş ve derin bir çalışma sahası olduğunu gösterir. Şimdi özellikle ‘Sosyolojik Düşünmek’ adlı eserde geçen kavramları açıklayalım:
1)Katı Modernite: Temel söylemi ’özgürlük-kardeşlik-eşitlik’ tir . Dönemin insan profili üretici güce sahip işçi ve ya askerdir, disiplin vazgeçilmez unsurdur . Dönemin uygunluk modeli sağlıktır ancak bireyler tek başlarına bir anlam ifade etmezler. Moderniteyi ise şöyle ifade eder: ….’’ Uygarlaşmayla birlikte yapılan aslında şiddetin düzenlenmesi ve şiddete yeni alanların açılmasıdır. Bunu planlayan ve uygulayan ise modern dönem iktidarıdır. Modern dönem barbarlık sonrası veya kalıntılarının olduğu dönem değil aslında barbarlığın ta kendisidir.’’(Sosyolojik Düşünmek/Z.BAUMAN).Bu yüzden katı modernitedir, farklılığa veya başkalaşmaya yer yoktur. Her şey net, tanımlı ve belirgindir.
2)Postmodernite: Bu dönemin vurgusu ’özgürlük-farklılık-hoşgörü’ dür. Sürekli yeni tecrübeler arayan insan profiline doyumsuzluk eşlik etmektedir. Temel düşünce üstünlüktür.
3)Akışkan Modernite: Akışkan kelimesi bu dönemi anlatması bakımından en iyi kelimedir. Durağanlığın olmadığı sürekli değişim ve dönüşümü ifade etmesi bakımından dönemin özetidir. Belirsizlik hakimdir.(Microsoft’ta işe başlayan birinin kariyerinin ne olacağını bilemesi gibi) Tabiri caizse moderniteyi postmodernite ile eleştiren Bauman, postmodernizmin eleştirisini de akışkan modernite ile yapmıştır diyebiliriz.
4)Akışkan gözetim: Belirgin bir şeklide topluma yerleşen belirsizlik kendisiyle beraber güvencesizliği de getirmiştir. Ve güvensizlik toplum fertlerinde gözetimi ve gözetlenmeyi istekli hale getirmiştir. İktidar- yönetim ilişkisini incelediğimizde Panoptikon kavramı ile M. Foucault gelse de günümüzü anlamlandıran kelime ‘Süperpanoptikon’dur ; kredi kartları, güvenlik kameralar, sosyal medya ve mekan paylaşımları, yapay zeka ile geliştirilen birçok cihaz ve bunun yanında akıllı cihazların konum özelliği gibi. Bauman ise Sinoptikon kavramı ile gözetlenenlerin gözetlemesi anlamına gelen kavramı tercih eder.( Çoğunluk halk tabakasının azınık veya mültecileri izlemesi gibi)
5)Bahçıvan Devlet/Yabani ot/Holocaust: Modern dönemin milliyetçi devleti kendi düzen ve sistemi içerisinde yabancı ırk ve mültecileri bir sorun olarak görür. Bauman bu dönemin devlet düzenin Bahçıvan devlet azınık veya mülteci gibi insan gruplarını ise yabani ot metaforu ile anlatmıştır. Hakim olan devlet görüşüne göre bahçe düzenini bozan yabani ot istenmez veya sürekli gözetim gerektirir. İstenmeyen yabani otları ayıklama görevi devletindir ve Bauman bunu Nazi Alman sisteminde Yahudilerin topluca ve sistematik şekilde öldürülmesini görmüş bu durumu da Holocaust kavramı ile açıklamıştır
6)Müphemlik: Belirsizlik ve kaosu ifade eder.
7)Küreselleşme: Bauman küreselleşme kavramının olumsuz tarafına dikkatimizi çeker. Özellikle toplumu turistler/farklılaşan elitler ve aylaklar/yerelleşen insan grubu şeklindeki ayrımı artırdığını ifade eder.
8)Kamping: Modern dönemde eleştirel düşünce kaybolmuş ve bireyler üretici düşünce yerine tüketici düşünme odaklıdır. Kamping metaforu ile bunu anlatır.
KAYNAKÇA
- Serdar ÖZTÜRK/Filmlerle Görünürlüğün Dönüşümü: Panoptikon, Süperpanoptikon, Sinoptikon/İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi – Sayı 36 / Bahar 2013
- Z.BAUMAN/Sosyolojik Düşünmek
- Muhammed ERTOY-Haydar YALÇIN/Bauman’ın Sosyolojisi ve (Sosyal) Bilimlere Bıraktığı Miras/SDÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi,Aralık 2017,Sayı:42,ss183-198
- Erdinç KİNEŞÇİ/Düşünümsel Sosyoloji Açısından Zygmunt Bauman Sosyolojisi/KMÜ Sosyal ve Ekonomik Araştırmalar Dergisi 19(33):61-70,2017
- https://www.arthipo.com/artblog/sanat-felsefesi/zygmunt-bauman.html