Başlıklar
1.GİRİŞ
Günümüzde tüketim olgusuna bakıldığında insanların ihtiyaçları gereğince tükettiği ve mesai harcadığı bir olgu olarak görürüz. Fakat genel olarak gıda ve beslenme temelli algılanmaktadır. Halbuki bugün tüketim kavramı her türlü ekonomik, sosyolojik, psikolojik ve daha birçok alanı içeren bir olgudur. Tüketim olgusu bugün ki alışkanlıklarımızı, satın aldıklarımızı hatta paylaştıklarımızı kapsamaktadır. Bu nedenle tüketim, bireyin kimlik inşasını, statüsünü, arkadaş edinimi ve benliğin sunulmasını etkileyen ve temellendiren bir kavramdır. Basit bir olgu olarak görülmesi gıda kavramı ile temellendirilmesinden kaynaklıdır. Birey faaliyetlerini ve tercihlerinde yansıtacağı tüketim olgusuyla kendine fayda sağlayacak, imajını etkileyecek ve benliğini sunacak bir anlam yüklemektedir. Bu nedenle tam olarak burada karşımıza gösterişçi tüketim (Veblen, 1899) kavramı çıkmaktadır. Gösterişçi tüketim, bireyin karşı tarafa imajını, tercihlerini yansıttığı ve bunu göz önüne sürdüğü faaliyetlerini buna yönelik bir benlik sunduğu ve tüketimiyle yansıttığı bir kavramdır.
Araştırmanın problemi, Anadolu üniversitesi lisans ve ön lisans öğrencilerinin gösterişçi tüketim algısını saptayabilmektir. Araştırmanın amacı ise Anadolu üniversitesi öğrencileri tercihlerinde ve özellikle tüketimlerinde ne kadar gösterişçi bir imaj yaratmak için yapıyor? Bu durum tercihlerini nasıl etkiliyor? Gösterişçi tüketim yapıyorlar, yapabiliyorlar mı? Bu sorulara cevap bulabilmektir.
2.GÖSTERİŞÇİ TÜKETİM
Gelişen ve değişen dünyada sadece teknolojik ve iktisadi bir gelişme yoktur. Özellikle 1980 sonrası hayatımıza giren neoliberal politikalar toplumun tercihlerini de etkilemiş durumdadır. Ailelerin, işletmelerin hatta ulus devletlerin kalkınması ve geçinmesi için önemli olan bu politika aynı zamanda hayatımıza yeni olguları da etkileyerek eklemiştir.
Bireylerin varlıklarını devam ettirebilmesi için gerekli olan bazı olgular vardır. Bunlar; barınma, giyinme, beslenme, sağlık ve daha fazlasıdır. Bunlardan en önemlisi ise bireyin tüketim yapmasıdır. Buradaki tüketim her çeşit bağlamı içine alan bir kavramdır. Genellikle beslenme olgusuyla bağdaşlaştırılan tüketim gelişen ve değişen olgularla içerdiği bağlamda değişmiştir. Bu nedenle tüketim, yaptığımız, paylaştığımız hatta sunduğumu her türlü edinimi içerisine alan bir kavramdır. Bireyler tükettiklerini geçimlik için değil artık imaj ve statülerini yaratmak için de tüketim yapmaya başlamışlardır. Birey kendini yaratmak ve göstermek için tüketim faaliyeti gösterir. Tüketim toplumunda bireyler sosyal statülerini, iktisadi güçlerini, tükettiklerini metaların miktarına bağlı olarak ortaya koymaktadır (Koçak, 2017: 81). Tüketilen ürünlerin bireylerin içinde bulundukları toplumsal kesime göstermesi gerekmektedir. Bu açıdan gösterişçi boyutuyla ele alınmaktadır (Koçak, 2017: 81). Bu nedenle bireyin bu tüketimi sadece ekonomik değil aynı zamanda sosyokültürel ve sosyoekonomik bir durumun da yansımasıdır. Diğer bir ifadeyle insanlar gösterişçi bir tüketime doğru tercihlerini değiştirmişlerdir. Gösterişçi tüketim bireyin zenginliği ve yüksek statüsü ile bağdaştırılır. Birey zenginliğini göstermek için pahallı ve herkesin erişemeyeceği ürünleri tercih ederek ve bu tercihlerinin karşı tarafa bir imaj gösterisi olarak sunarak gösterişçi tüketimini sahneye sunar. Chaudhuri’e göre (2011’den aktaran Şahin ve Nasır, 2019: 386) gösterişçi tüketim ‘’kendi imajını başkalarına iletme motivasyonu ile kıt ekonomik ve kültürel sermayeyle donatılan ürünlerin ve hizmetlerin, sembolik ve görünür şekilde satın alınması, elde tutulması ve kullanılması konusunda bilinçli bir davranıştır’’ şeklinde tanımlamıştır. Correia’e göre (2016’dan aktaran Aslan, 2021: 273) gösterişçi tüketim olarak ifade edilen bu kavram, kişinin sosyal konumunu devam ettiren ya da artıran sosyal olarak işaretlenmiş tüketimi ifade eder.
Bu kavramın tarihsel köklerine bakıldığında ise gösterişçi tüketim terimi, ilk kez Thornstein Veblen tarafından 1899’da yayımlanan ‘The Theory of The Leisure Class’ (Aylak Sınıfın Teorisi) adlı eserinde dile getirmiştir. Veblen, gösterişçi tüketimi, toplum ve ekonomi arasındaki ilişkiyi sınıfsal farklılaşmaya dayandırarak tüketimin gösteriş amacı güdülerek gerçekleştirilmesi olarak ifade edilmiştir (Aslan, 2021: 273).
Gösterişçi tüketim bir araç olarak kullanıldığında tüketici olan bireylerin, varlıklarını ve zenginliklerini imajı için kullandıklarını görürüz. Tüketici ise bunun karşılığında gösterişe sunduğu tercihlerine karşılık özellikle bir tatmin duygusu elde eder. Bu tatmin duygusu tüketiciye sadece tatminlik aşılamaz aynı zamanda bunun karşılığında statü elde eder ve bunu tüketimleriyle devam ettirir. Elinde bulunan statüsünü tüketici kaybetmek istemez ve daha da gösterişe sunar. Gösterişçi tüketim aslında tüketicinin karşı tarafa bir varlığını ve zenginliğinin sunumudur. Bu sunumu yaparken bireyin tercihleri daha çok abartılı, göze çarpan ve ilginç bir zenginlik içeren ürünlerdir. Veblen gösterişçi tüketimi ise teorisinde aylak sınıf teorisinde açıklamıştır. Veblen ‘’aylaklığı’’, zamanın üretici olmayan tüketimi olarak tanımlar (Güleç, 2015: 67) . Bu temele bakıldığında aylak dediğimiz çalışmadan yani üretici olmadan bir tüketim eğiliminde bulunan tüketicileri kapsamaktadır. Veblen toplumların evrelerden geçtiğini ifade eder. Bu evreler, barışçıl, barbar ve parasal olmak üzere üç evreden meydana gelir. Ona göre aylak sınıfı bir tarihsel evrim geçirerek yani az önce de belirtildiği gibi evrelerden geçerek oluşur. Yani aylak bir sınıfın oluşu tarihsel bir materyalizme dayalıdır. Aylak sınıfı henüz oluşmadığı evre barışçıl evredir. Barışçıl evreden barbar yani yağmalayan toplumlara doğru evrilerek oluşur. Yani yağmalama kültürüne alışan toplumlar aylak olmaya savaşarak öğrenir.
Veblen kültürel evrimin bir sonucu olarak aylak sınıfın ortaya çıkması mülkiyetin ortaya çıkışı ile ilişkilendirir (Güleç, 2015: 68). Veblen’e göre aylak sınıfın diğerlerinden farklılaşmasının ortaya çıkışını kadın ve erkek iş bölümünden kaynaklıdır. Erkeklerin beslenme ve barınma için ihtiyaçları karşılaması onların yaşamında katkı da bulunur. Erkek üretimi ve yaşamın devamlılığı ve sürekliliği için önemlidir. Barbar evreden parasal evrene doğru geçildiğinde ise geçim için yapılan iş bölümünde farklılaşma ortaya çıkar. Artık geçim için avlanmak gerekmez bu yüzden de aylak sınıfın baskın olduğu döneme geçilmiş olur. Bu nedenle aylak sınıf emek üretmekten kaçar olur, uğraştığı faaliyetlerinde farklılaşmalar oluşur.
Bu değişen ve farklılaşan faaliyetler maddi güç ile ilintilendiğinde aylak sınıf artık gösterişçi tüketimin içerisine girmeye başlar. Ayrıyeten Veblen’e göre aylak sınıfın maddi gücü olduğundan uğraş faaliyetlerinde herhangi bir geçimlik gerektiren durum içerisinde olduğunu söyler. Geçim dediğimiz olgu zorunlu bir faaliyet olduğu için aylak sınıfın tüketimi bir statü arayışı ve imajı gereği olduğundan zaten zorunlu bir faaliyete yönelmezler.
Aylak sınıfı tercihlerinde varlığını göstermek istediğinden gösterişçi tüketim yaparak zenginliğini israf eder. Tüketici bu tüketiminden çıkar elde etmek ister ve bu çıkar tüketiciye statü fonksiyonunu yükler. Sadece statü fonksiyonu değil aynı zamanda arkadaş edinme, tüketicide yarattığı ego tatmini, zenginlik, benlik yaratma ve bir çok özgürlükleri kapsayan fonksiyonlar yükler. Birey bu tüketiminden belirtilen fonksiyonların kendisine yükleneceğini düşünür ve gösterişçi tüketimine devam eder. Gösterişçi tüketimi bu yüzden üst-orta sınıflarda daha çok rastlandığını yani aylak sınıflarda ortaya çıktığını görürüz.
Özetlemek gerekirse gösterişçi tüketim bireyin bireysel çıkarları doğrultusunda tükettiği fonksiyonlardan meydana gelir. Bu fonksiyonlar ilk olarak aylak sınıfında ortaya çıkar. Bireylerin gösterişçi tüketim yapması karşı tarafa bir sunum olur ve kişi onun hakkında bilgi edinimini sağlamış olur. Bu durum insanlara karşı varlıklı ve zengin olduğu sinyalini oluşturur. Sinyallerin oluşması bireye fonksiyonlar yükler ve tatminlik seviyesi yüksek olduğundan bu duyguyu tatmaya devam eder. Bu tüketim alışkanlığı bireyler arası farklılıkları da meydana getirir. Her tüketici tükettiğini gösterişçi tüketim adı altında tükettiği söylenemez. Bu nedenle tüketim alışkanlıklarımızı algılamak ve kavramak bakımından temelini Veblen’in attığı gösterişçi tüketim olgusunu irdelemek ve incelemek önemlidir ve gereklidir.
3.YÖNTEM
Gösterişçi tüketim esas olarak bireylerin tüketim eğilimini ortaya koymaktır. Tüketim eğilimini hangi yönde olduğunu saptayabilmeyi ve anlamayı amaç edinir. Bu nedenle bu araştırmanın amacı, Anadolu Üniversitesi öğrencilerinin gösterişçi tüketim algısını saptayabilmektir. Araştırma ölçeğinin aslı H.R. Chaudhuri tarafından geliştirilmiştir ve ölçeğin Türkçe uyarlamasını ise Aslan (2021) tarafından yapılmıştır. Araştırma ölçeğinin temeli gereği nicel veri yöntemi kullanılmıştır. Araştırma da 10 maddelik ve tek boyutlu bir anket bulunmaktadır ve ayrıyeten araştırma gereği katılımcıların cinsiyet, yaş, öğrenim durumu ve gelir durumu esas alınmıştır.
Araştırma anket formu tek boyutludur ve ters kodlu soru bulunmamaktadır. Araştırmanın demografik maddelerinde ise değişikliğe gidilmiştir. Yapılan araştırmanın tarihi ve günümüz ekonomisi göz önüne alınarak gelir düzeyi bir öğrenci bursunu tabana alarak değiştirilmiştir. Cinsiyet olgusunda ise ‘’belirtmek istemiyor’’ şıkkı eklenmiştir. Araştırma örneklemi ise Anadolu Üniversitesinde öğrenim gören lisans ve ön lisans öğrencilerinden oluşmaktadır. Araştırma için öncelikle 55 kişilik bir pilot araştırma yapılmıştır. Araştırmanın aslı ise 57 kişilik bir örneklem grubu içerir. Araştırma süresince pilot araştırmada 1 kişi ve ana araştırma da ise 3 kişi formu eksik tamamladığından araştırma sürecinde analize dahil edilmemiştir. Kısacası Formu eksik tamamlayanlar analizden çıkarılmıştır. Anket formu bir şekilde platformdan oluşturulmuştur. Oluşturulan online form katılımcıları bilgilendirilerek ve gönüllükleri esas alınarak Anadolu üniversite öğrencilerine WhatsApp uygulamasından katılımcılara gönderilmiştir.
4.ARAŞTIRMANIN BULGULARI
4.1. Araştırmanın Temel Özellikleri
Araştırmanın temelinde dört adet belirleyici özellik vardır. Bunlar cinsiyet, yaş, eğitim durumu ve gelir durumudur. Katılımcıların cinsiyetleri kadın, erkek ve belirtmek istemiyor olmak üzere üç tanımlamadan ibarettir. Araştırmanın pilot çalışmasını özetlemek gerekirse 55 kişi ile yapılmıştır. Eksik tamamlanan bir anket ise değerlendirme dışı bırakılmıştır. Yapılan ankette katılımcılar en az 10-, en fazla 35 puan cevaplamışlardır. Katılımcıların en çok yoğunlaştığı madde ise ‘’başkalarına farklı bir tarz sahibi olduğumu göstermek isterim‘’ (m.4) ve ‘’imkânım olsa ünlü ressama ait tabloları duvarlarıma asarım’’(m.8) olmuştur. En az katıldıkları madde ise ‘’bazen ürünleri varlıklı olduğumu diğerlerine göstermek için satın alırım’’ (m.6) olmuştur. Yapılan pilot araştırma da RMSEA 0,10 ve güvenilirlik ise 0,792 çıkmıştır. 57 kişi ile yapılan ana araştırma da üç ise kişinin anketi eksik doldurması nedeniyle çıkarılmıştır. Yani 54 kişi ile yapılan ankette %74,07, %24,07 erkek ve %1,85 cinsiyetini belirtmek istemiyor şeklindedir. Katılımcıların yaş aralıkları % 40,7’si 21-23 aralığı, %59,2’si ise 18-20 yaş aralığındadır. Eğitim durumu ise %27,7 ‘si ön lisans ve %72,2’si ise lisans öğrencilerinden oluşmaktadır. Gelir aralığına baktığımızda ise %40,74’ü 4001 ve üzeri, %16,6’sı 2001-3000, %14,8’i 1250 ve daha az ve aynı şekilde %14,8’i 3001 ve 4000 ve son olarak %12,9 ‘ü ise 1251 ve 2000 arasında olduğu görülmektedir.
4.2 Araştırmanın Veri Analizi
Günümüzde yapılan tüketimlere bakıldığında bireylerin kendilerini yüceltmede en önemli araç olarak karşımıza çıkmaktadır. Tüketim bugün özellikle benliği geliştirmede ve arzularımızı, yani satın alınanı sunma ve gösterme arzusu bireyi gösterişçi tüketime itmiştir. Yapmış olduğum araştırmada gösterişçi tüketim eğilimine odaklanılmıştır. Araştırmayı analiz edersek birey gösterişçi tüketim yapıyor ve gösterişçi tüketim yapıyorsa anketten toplam en yüksek 50 puan alacaktır. Eğer hiç yapmıyorsa 10 puan alacaktır. Yani katılımcının gösterişçi tüketim eğilim tablosundaki puan aralıkları 10-50 arasında değişiklik gösterecektir. Yapılan analizde yoğunluklu olarak puanlar 10 ile 36 arasında değişmektedir. Katılımcıların tercihlerini derinlemesine incelendiğinde genellikle 10-25 puan arasında yoğunluk bulunmaktadır. Katılımcıların düşük puan verenlere bakıldığında genellikle gelir düzeylerinin 1250 ile 2000 tl arası sıklığı karşımıza çıkmaktadır. Bunun anlamı bireyler gelir düzeyleri düşük olduğu için tam olarak bir gösterişçi tüketim yapamıyorlar. 30 puan ve üstüne bakıldığında gelir düzeyleri 4000tl ile üzeri olduğu fark edilmiştir. Gelir düzeyi yüksek olanın tüketim yapmakta daha özgür ve rahat olduğu kanısına varıyoruz. Kısacası gelir düzeyi gösterişçi tüketim için önemli ve verilere oldukça yansıyan bir olgudur.
Aynı zamanda katılımcıların verdikleri cevaplara yönelik bakıldığında gösterişçi tüketim arzusunun olduğu görülmüştür yani katılımcıları değişik, farklı ve farkındalık sağlayan ürünleri tüketime yönelik bir dürtüsünün olduğu gözlemlenmiştir. Ankette bulanan maddeler incelendiğinde ise özellikle 8, 9 ve 10’cu maddelere verilen değer diğer maddelere göre daha yüksek olduğu görülmüştür. Bu maddeler şu şekildedir; imkanım olsa ünlü ressama ait tabloları duvarlarıma asarım(m.8), çevremdekileri sahip olduğum güzellik ve zevk anlayışına sahip olmak ister (m.9) ve tarzımı yansıtarak herkesin hayran olacağı ürünleri seçerim (m.10) . Maddeler incelendiğinde verilen değer yükü diğerlerine göre daha fazladır. Bunun anlamı katılımcılar gösterişçi bir tüketim yapmak istemelerinde saklıdır. Görüldüğü üzere ülkemizde yaşana ekonomik kriz ve buhran nedeniyle katılımcılar bunu sadece isteyerek, arzu ederek yansıtmışlardır. Halbuki fiili olarak bakıldığında gösterişçi bir tüketim arzu eden ve yapan çok az miktarda da olsa mevcuttur. Yani katılımcılar kendilerini, tatmin olma duygusunu isteyerek arzu eder bir haldedirler. Bir diğer ve son analiz ise doğrulayıcı faktör ve güvenilirlik analizidir.
4.3 Araştırmanın Doğrulayıcı Faktör ve Güvenilirlik Analizi
Doğrulayıcı faktör analizine bakıldığında gösterişçi tüketim ölçeğinin örneklem grubu ile uyuşup uyuşmadığını anladığımız bir uygulama aracıdır. Doğrulayıcı faktör analizinde tek faktör altında birleştirilmiş olan maddelerin, daha önce yapılan araştırmalar bağlamına bakıldığında örneklem ile ne kadar eş değer olduğunu analiz eder.
Yapılan analizdeki RMSEA değeri ise 0.05’ten küçükse veya eşitse en iyi, 0,05 ve 0,08 ise yeterli, 0,08 ve 1 ise uyumsuzluk söz konusudur. Yapılan araştırma da kuvvetle muhtemel alan ve örneklem yetersizliğinden kaynaklı RMSEA değeri (0.15) çıkmıştır. Bu da araştırmanın iyi ve uyumlu bir sonuç vermediğini gösterir. Yani araştırma geçerlilik için uygun değildir. Güvenilirlik testinde ise Cronbach’s α 0,79 çıkmıştır. Yani bu araştırmanın yeterli bir güvenliliğe eriştiğini olduğunu ifade eder. Yani tekrar bakarsak RMSEA değerinin yetersiz çıkması örneklem sayısının dar olmasından kaynaklıdır. Araştırmanın bulgularına genel olarak baktığımızda yapılan analizde 10 maddelik bir tek faktörlü anket çalışması mevcuttur. Bu anket çalışmasının yanında katılımcıların demografik verileri de sorulmuştur. Bu veriler, yaş, cinsiyet, gelir ve eğitim durumudur. Katılımcıların çoğu kadın ve öğrenim durumları lisans’tır. Gelir durumuna bakıldığında genel olarak araştırmanın %60’a yakını alt-orta gelire sahiptir.
Anket cevaplarının analizi ise şöyledir; anket çalışmalarından alınacak en yüksek veri 50, en düşük ise 10’dur. Araştırma da katılımcıların ise verdikleri yanıtta en yüksek 36 en düşük ise 10’dur. Bu nedenle yapılan veri analizinde bir gösterişçi tüketim güdüsünün olduğu ama bu daha çok fiili olmayan bir güdüye rastlanır. Analiz edilen bulgular bakıldığında gelir durumu yeterli düzeyde katılımcılar gösterişçi tüketime daha çok eğilimlidir. Fakat gelir düzeyi alt- orta seviyelerdeki katılımcılar ise daha çok böyle bir gösterişçi tüketim yapamamakla beraber sadece isteme arzusunu da yanında taşırlar. Ayrıyeten güvenilirlik seviyesi 0.79 çıksa da örneklem yetersizliğinden dolayı RMSEA değeri düşük çıkmıştır. Geçerlilik dediğimiz değer uyumsuz güvenilirlik ise yeterli çıkmıştır.
5.SONUÇ
Bu çalışmada Anadolu Üniversite öğrencilerinin Gösteriş Tüketim Eğilimini algılamaktır. Bu bağlamda araştırmanın güvenilirliği ve geçerliliği incelenmiş ve veriler analiz edilmiştir. Gösterişçi tüketim olgusuna bakıldığında özellikle gelirin tüketim olgusunu fazlasıyla etkilediğini görüyoruz. Gelir tüketim alışkanlıklarımızı, kendimizi sunmamızı ve benliğimizin geliştirilmesinde oldukça etkili olduğu sonucuna varılmıştır. Ayrıca madde analizlerinde katılımcıların bir elde etme dürtüsü yani gösterişçi bir tüketimi de isteme durumu vardır. Yeterli gelir düzeyine sahip olmayan katılımcılar sadece istemekle kalmışlardır. Veblen’in aylak sınıf ve teorisine bakıldığında ise tam olarak kast ettiği bir uğraş alanı bulaman üst sınıfların artık barbar evrenden parasal evrene doğru geçiş olmuş ve bu geçişle insanlar gösterişçi tüketime doğru yönelmiştir. Veblen’in bu teorisinin ne kadar etkin ve halen geçerli olduğunu görmekteyiz. Araştırmanın güvenirliği ve geçerliliğine bakıldığında güvenilirlik yeterli düzeyde çıktığı halde geçerlilik düşük çıkmıştır. Bu demek değildir ki araştırma sonucu yanlış vermiştir. Örneklem sayısının az olması geçerlilik seviyesini düşük olmasının nedenidir.
Sonuç olarak gösterişçi tüketim olgusunu belirleyen en önemli etkenler bireyin tutum ve davranışıdır. Gösterişçi tüketim olgusunda gelir de önemli faktörler arasında yer almıştır. Bireye imkan sunulduğunda bu tüketime doğru yönelmesi gayet olası olduğu ortaya konulmuştur.
KAYNAKÇA
- Aslan, M. (2021). Gösterişçi Tüketim Eğilimi Ölçeği’nin [GTE] Türkçe Uyarlaması: Geçerlilik ve Güvenilirlik Çalışması, İktisadi, idari ve siyasal araştırma dergisi, 6(15), 271-281
- Güleç, C. (2015). Thorstein Veblen ve Gösterişçi Tüketim Kavramı, Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Sayı: 38, 62-82
- Koçak, P. (2017). Gösterişçi Tüketim Üzerine Teorik ve Uygulamalı Bir Çalışma: Pamukkale Üniversitesi Örneği: Erciyes Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Cilt: 2, 79-112
- Şahin, O. ve Nasır, S. (2019). Tüketicilerin Gösterişçi Tüketime Yönelik Tutumlarına Göre Sınıflandırma, Balıkesir Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 22/41, 383-399