Evrensel Ahlak Yasasını Kabul Eden ve Reddeden Düşünürler

Evrensel Ahlak Yasasını Kabul Eden ve Reddeden Düşünürler
0

Dünya tarihi kadar eski, felsefenin var olduğu dönemden beri ahlak bir çok açıdan tartışma konusu olmuş evrensel anlamda varlığına ilişkin birçok görüş, fikir ve argüman ortaya atılmıştır. Reddedenler kadar savunucular açısından evrensel ahlak yasasının temel bir problem olduğu ortadır. Gelin evrensel ahlak yasasını kabul eden ve etmeyen düşünürleri ve bakış açılarını birlikte görelim:

Evrensel Ahlak Yasasını Kabul Edenler

Evrensel ahlak yasasını kabul eden düşünürler:

  • Sokrates
  • Platon
  • Farabi
  • Spinoza
  • E. Kant
  • J.S. Mill
  • Albert Schweitzer
  • Gandhi
  • Martin Luther King Jr.
  • Karen Armstrong
  • Dalai Lama (Tenzin Gyatso)
  • Elie Wiesel (1928-2016)

Sokrates (MÖ 469-399)

Sokrates, etik anlayış çerçevesinde insan ilişkilerinde evrensel ve nesnel ahlaki normların var olduğunu öne sürer. Erdem ve adalet gibi kavramları sorgulayarak insanların bu evrensel ahlaki değerlere ulaşabileceğini savunmuştur. Ahlaki eylem mutluluğa erişme amacı güder. Eylemin kaynağı bilgi, bilgili insan ise erdemli olan kişidir. Kötülük ise bu bağlamda salt bilgisizlik içermektedir. Ahlaki yasaya giden yol akıl ve bilgiden geçer.

Platon (MÖ 427-347)

Platon’un ideal devlet modeli ve ‘Devlet’ adlı eseri, adalet ve erdemin evrensel bir ahlaki düzen içinde değerlendirilmesini içermektedir. Evrensel anlamda geçerli olan ‘idea ya da form’ kavramları ile ahlaki değerlerin temellerini araştırmıştır.

Ebu Nars Farabi (MS 872-950)

Farabi, toplumsal düzen için adil ve erdemli bir düzene işaret eder. Adaletli bir toplumun evrensel ahlaki değerlerle yönlendirilmesi gerektiğini ve insanların bu değerlere uygun hareket etmeleri gerektiğini savunur.

Baruch Spinoza (1632-1677)

Spinoza’nın etik anlayışı, bireyin kendi içsel doğasını ve rasyonel akıl yoluyla evrensel ahlaki değerleri anlayabileceğini vurgulamaktadır. Spinoza’ya göre, insanlar kendi doğalarını anladıklarında evrensel ahlaki normlara uygun yaşayabilirler.

Immanuel Kant (1724-1804)

Kant, kategorik imperatif adlandırması ile kendi görüşüne uygun evrensel ahlaki ilkeyi geliştirerek, ahlaki eylemlerin herkesin aynı şekilde davranmasının mümkün olup olmadığına göre değerlendirilmesi gerektiğini savunmuştur.

John Stuart Mill (1806-1873)

Mill, ‘faydacılık (etik kullanışlılık)’ ilkesi ile bir eylemin doğruluğu veya yanlışlığı, en fazla fayda sağlayıp sağlamadığına bağlı olacağını ifade etmiştir.

Albert Schweitzer (1875-1965)

Schweitzer, saygı ilkesini savunmuştur. Bu ilkeye göre, her canlı varlık yaşam hakkına ve saygı görmeye layıktır.

Mahatma Gandhi (1869-1948)

Gandhi, pasif direniş ve sivil itaatsizlik felsefesiyle evrensel ahlaki ilkeleri vurgulamış ve adalet ile beraber insanlık değerlerini korumak için şiddetsiz direnişi savunmuştur.

Martin Luther King Jr. (1929-1968)

King, ırk ayrımcılığına karşı mücadelesinde barışçıl protesto ve sivil itaatsizlik prensiplerini sürekli dile getirmiş ve benimsemiştir. Adalet ve eşitlik için evrensel ahlaki değerleri öne çıkaran önemli isimlerden biridir.

Dalai Lama (Tenzin Gyatso)

Lama, Tibet Budizmi’nin ruhani lideridir ve hoşgörü, şefkat, insan haklarına dayalı bir evrensel ahlaki bakış açısını desteklemektedir.

Karen Armstrong

Dinler tarihçisi, yazar Karen Armstrong, dinlerin ortak insani değerlerini vurgulayarak evrensel ahlak yasasının önemini savunur.

Elie Wiesel (1928-2016)

Wiesel, Holokost mağduru yazar ve aktivisttir. İnsanlık dışı muameleye karşı duran ve insan haklarına saygı gösteren evrensel bir ahlak anlayışını desteklemektedir.

Dikkat ederseniz bu filozofların, düşünürlerin veya yazarların görüşleri kendi içinde bir karmaşa ve çok yönlülük barındırmaktadır. Her biri kendi bağlamında evrensel ahlak yasasına yönelik öznel bir perspektif sunarken, bu görüşlerini genele felsefi bir yaklaşım olarak yansıtmıştır.

Evrensel Ahlak Yasasını Reddedenler

Unutulmamalıdır ki her yaklaşım doğumuna sebep olan görüşün zıttı ile zenginleşir ve gelişir. Bu bağlamda evrensel ahlak yasasına katkısı olan bilgi zenginliğini destekleyen sorgulayıcı ve farklı düşünce sistemleri bulunmaktadır. İşte evrensel ahlak yasasını kabul etmeyen düşünürler;

  • Epikuros
  • Pierre-Joseph Proudhon
  • Nietzsche
  • Jean-Paul Sartre
  • Foucault
  • Clifford Geertz
  • Alasdair MacIntyre
  • Peter Singer

Epikuros (MÖ 341-270)

Epikuros’a göre, ahlaki değerler ve normlar kişisel tatmin ve hazzın en üst düzeyde sağlanmasına hizmet etmektedir. Bu nedenle reddeder ve ahlakın, bireysel zevkleri ve mutluluğu en üst düzeye çıkarmaya odaklanması gerektiğin savunur. Ancak bu her birey için farklılık gösterir.

Pierre-Joseph Proudhon (1809-1865)

Proudhon, 19. yüzyıl Fransız anarşizminin önde gelen düşünürlerindendir. Devletin ve otoritenin reddedilmesini savunmuş ve ‘Mülkiyet hırsızlıktır!’ ifadesiyle ünlenmiştir. Proudhon’a göre, toplumsal düzen ve ahlaki değerler, evrensel ahlak yasaları yerine insanlar arasındaki ilişkilere ve toplumsal koşullara dayalı olarak şekillenmelidir. Evrensel ahlak yasası, Proudhon’un anarşist ve bireysel özgürlüğü ön plana çıkaran yaklaşımına aykırıdır.

Friedrich Nietzsche (1844-1900)

Nietzsche, ‘Ahlakın Soykütüğü’ adlı eseri ile geleneksel ahlaki değerleri eleştirirken ‘köle ahlakı’ olarak adlandırdığı değerlerin insanları zayıflığa sürüklediğini öne sürmektedir. Ona göre, evrensel bir ahlak yasası yoktur ve ahlaki değerlerin toplumsal kuruluşlar tarafından dayatıldığını savunmuştur.

Jean-Paul Sartre (1905-1980)

Sartre, varoluşçu felsefesi bağlamında, her bireyin kendi değerlerini ve eylemlerini özgürce yaratması gerektiğini savunmuştur. Evrensel bir ahlak yasası olmadan insanlar özgür iradeleriyle kendi ahlaki anlayışlarını oluşturmaları beklenmektedir.

Michel Foucault (1926-1984)

Foucault, ahlaki değerlerin tarihsel ve toplumsal bir ürün olduğunu savunmuştur. Evrensel ahlak yasası yerine farklı dönemlerde ve toplumlarda farklı ahlaki normlar ve pratikler bulunduğunu ortaya atmaktadır.

Clifford Geertz (1926-2006)

Geertz, önemli antropologlardan biridir. Bu bağlamda, kültürel göreceliliği vurgulayan çalışmaları bulunmaktadır. Geertz, farklı kültürlerin kendi ahlaki değerlerine sahip olduğunu ve evrensel ahlak yasasının geçerli olmadığını öne sürmüştür.

Alasdair MacIntyre

MacIntyre, evrensel ahlaki değerlerin yitirildiği bir dönemde yaşadığımızı savunmaktadır. Ahlaki değerlerin nesnel temellere dayanmadan birbirleriyle çatıştığını iddia etmiştir.

Peter Singer

Etik filozof olan Singer, ahlaki değerlerin ve normların farklı kültürlerde ve toplumlarda değişebileceğini savunmuş ve evrensel ahlak yasasının mantıklı bir temele dayanmadığını öne sürmüştür.

Bu filozoflar ve sosyologların evrensel ahlak yasasını kabul etmeyen ve kendi görüşleri çerçevesinde sorgulayan düşünce sistemleri ve yaklaşımları temelinde çalışmalarını görmek mümkündür. Bu bağlamda her birinin kendine özgü felsefi görüşleri ve eleştirileri bulunmaktadır.

thumbnail
Önerilen Yazı
Felsefede Panteizm (Tüm Tanrıcılık) Nedir? Özellikleri Nelerdir?

Evrensel Ahlak Yasası Nedir?

Evrensel ahlak yasası, genel olarak farklı inanç, kültür veya toplumsal yapılar arasındaki farklılıkları gözetmeyen, tüm insanlığın ve toplumların kabul ettiği ortak ahlaki prensiplerdir. Bu prensipler ışığında belirlenen temel değerler ve normlar insanların birbirlerine ve çevrelerine nasıl davranması gerektiğini ortaya koyar.

Evrensel ahlak yasası; insan haklarına saygı, adalet, hoşgörü, iyilik gibi genel ahlaki değerleri içerir. Bu değerler, insanların bir arada yaşamasını sağlayan ve toplumsal uyumu destekleyen önemli belirleyicilerdir.

Evrensel ahlak yasasını kabul eden veya reddeden birçok düşünür, filozof ve lider vardır. Evrensel ahlak yasasını tartışan veya öne süren önemli isimler kadar, süre gelen yıllar içerisinde ortaya çıkan farklı görüşlere de rastlamak mümkündür. Bu bağlamda, kimi insanların evrensel ahlak yasasını belirli bir Tanrısal kaynağa dayandırdığını görmek mümkünken, bazıları bu ilkelerin insan doğasından veya akıl yürütmelerden türetildiğini düşünmektedir.

Evrensel Ahlak Yasası Mümkündür Diyen Görüşler

  1. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi: Birleşmiş Milletler tarafından 1948’de kabul edilmiştir. Bu beyanname, insan haklarının tüm insanlar için geçerli ve korunması gereken evrensel bir ilke olduğunu vurgulamaktadır.
  2. Deontolojik Etik (Kantçılık): Kant’ın deontolojik etik anlayışı, insanların ahlaki eylemlerini evrensel olarak geçerli prensiplere göre değerlendirmesi gerektiğini savunur.
  3. Faydacılık (Utilitarizm): Mill’in faydacılık ilkesi, eylemlerin toplumun genel faydasını en üst düzeyde artırması gerektiğini öne sürer ve bu da evrensel bir ilke olarak kabul edilebilir.
  4. Öznelci Görüş: Bu görüşe göre kimlik kavramı değişmez ve aynıdır. İnsan iyi ve kötüyü ayırabilir ve kurallara uygun davranabilir.
  5. Hukuk Teorileri: Bu teoriler, insanların haklarının ve değerlerinin evrensel olarak tanınması gerektiğini öne sürer.
  6. Dinlerin Öğretiler: Birçok din, insanların birbirine karşı saygılı ve yardımsever olmalarını, adaleti sağlamayı ve kötülüğe karşı durmayı teşvik eder. Bu dinlerin öğretileri, evrensel ahlak yasasının temelini oluşturabilir.
  7. Faydacı Ahlak: İnsanlık için faydacı kararların alına bilineceği savunulmaktadır. İyiyi her birey hak etmektedir ve evrensel ahlak yasası mümkündür.
  8. İnsanlık ve İyi İrade İlkesi: Gandhi ve Martin Luther King Jr. gibi isimler insanların birbirine karşı saygı göstermelerini, şiddetsiz direnişi ve sivil itaatsizliği savunarak evrensel ahlaki değerleri teşvik etmişlerdir.
  9. Sezgici Ahlak: Bu görüşe göre ahlak sezgiler ile kavranır ve evrensel değerler ahlaki bağlamda bağlayıcıdır.
  10. Nesnelci Görüş: Bu görüşe göre ahlaki sorumluluğa uyulması gerekmektedir. Çünkü doğruların nesnel olması gerekmektedir.
  11. Evrensel Değerler Bildirgesi: UNESCO tarafından hazırlanan Evrensel Değerler Bildirgesi, hoşgörü, insan hakları, barış ve sürdürülebilirlik gibi evrensel değerleri teşvik eder.

Keşfedin: Metafizik Ne Demek

Evrensel Ahlak Yasası Mümkün Değildir Diyen Görüşler

  1. Relativizm (Görecilik): Bazı felsefi görüşler, ahlaki değerlerin ve normların toplumdan topluma farklılık gösterebileceğini ve her kültürün kendi ahlaki ölçütlerine sahip olduğunu savunur. Bu görüşe göre, evrensel ahlak yasası yoktur.
  2. Hedonizm: Hazcılık olarak da adlandırılan bu görüşe göre, genel bir ahlaktan bahsedilemez. Çünkü her eylemden alınan haz bireyseldir.
  3. Emotivizm: Bu görüşe göre, ahlaki ifadeler duygusal tepkileri ifade eder ve objektif bir gerçekliği temsil etmez. Dolayısıyla, evrensel ahlak yasası yerine ahlaki değerler kişisel veya duygusal tercihlere dayanır.
  4. Anarşizm: Bireyci anarşizm özelinde evrensel uyumluluk söz konusu değildir. Bu noktada, evrensel bir ahlak anlayışı bireysel uyumluluk ile çatışmaktadır.
  5. Bazı Kültürel/Dini Yaklaşımlar: Bazı kültürler veya dini inançlar, ahlaki değerler konusunda farklı yaklaşımlara sahip olabilir. Bu nedenle, evrensel ahlak yasasını reddeden veya sorgulayan insanlar veya topluluklar olabilir.
  6. Egoizm: Egoist görüşlere sahip olanlar, kendi çıkarlarını öncelikli olarak görmeyi savunurlar ve evrensel ahlak yasasını reddedebilirler.
  7. Postmodern Perspektifler: Bazı postmodern teoriler, nesnel gerçekliğin ve evrensel değerlerin sorgulanabilir olduğunu savunur. Bu yaklaşım, evrensel ahlak yasasını kabul etmeyebilir.
  8. Nihilizm: Nihilist görüşe sahip olanlar, hiçbir şeyin anlamlı veya değerli olmadığını savunabilirler. Bu görüşe göre, evrensel ahlak yasası da geçersizdir.

İlginizi Çekebilir: Stoacılık Ne Demek

Sıkça Sorulan Sorular

Evrensel Ahlak Yasasının Mümkün Olmadığını Savunan Düşünür Kimdir?

Evrensel ahlak yasasının mümkün olmadığını savunan birçok düşünür vardır ancak öncü düşünür bağlamında Friedrich Nietzsche söylenebilir.

Evrensel Ahlak Yasasının Mümkün Olduğunu Savunan Düşünür Kimdir?

Evrensel ahlak yasasının mümkün olduğunu savunan birçok düşünür ve filozof bulunmakla en önemli isimlerden biri Immanuel Kant’tır.

Platon Evrensel Ahlak Yasasını Savunur Mu?

Platon evrensel ahlak yasasını savunan düşünürlerden biridir. Platon’a göre, insanlar bu evrensel formların bilincine ulaşarak ahlaki değerleri ve doğru eylemleri anlayabilirler.

Nietzsche Evrensel Ahlak Yasasını Savunur Mu?

Friedrich Nietzsche evrensel ahlak yasasını savunmamış, aksine bu kavrama karşı çıkmıştır. Nietzsche’nin felsefesi, geleneksel ahlaki değerlerin ve evrensel normların sorgulanması ve eleştirilmesi üzerine odaklanmaktadır.

thumbnail
Önerilen Yazı
Psikopatlık Nedir? 20 Özelliği ve Sosyopat İle Farkı

Farabi Evrensel Ahlak Yasasını Savunur Mu?

İslam dünyasının önemli filozoflarından biri olan Farabi’nin etik ve siyaset felsefesi anlayışının, evrensel ahlak yasasını savunduğu söylenebilir. Farabi eserlerinde, insanların evrensel ahlaki değerlere uygun yaşamaları gerektiğini ve toplumsal düzenin bu değerler etrafında kurulması gerektiğini savunmuştur.

Sartre Evrensel Ahlak Yasasını Kabul Ediyor Mu?

Sartre’a göre, evrensel ahlak yasaları veya normları yoktur. Her birey kendi yaşamını ve değerlerini kendi özgür iradesiyle inşa eder. Sartre, ‘Varoluş özden önce gelir’ ilkesiyle insanların özgürlüğünün ve iradesinin önceliğini vurgular. Bu nedenle, evrensel ahlak yasasını kabul etmek yerine, her bireyin kendi yaşamını anlamlandırması ve ahlaki kararlarını kişisel özgürlüğüne göre alması gerektiğini savunur.

Sokrates’e Göre Evrensel Ahlak Yasası Var Mıdır?

Sokrates’in felsefesi, evrensel ahlaki prensipleri önemli ölçüde vurgulamıştır. Sokrates’in etik anlayışı, ahlaki değerlerin nesnel ve evrensel bir temele dayandığı göstermektedir. Sokrates’in düşünceleri, evrensel ahlaki değerlerin varlığına işaret ettiği ve bu değerlerin insanların yaşamında önemli bir rol oynaması gerektiğini gösterir.

Hedonizm Evrensel Ahlak Yasasını Savunur Mu?

Hedonizm, zevk ve haz arayışını merkezine alan bir etik ve yaşam felsefesidir. Bu bağlamda, bireylerin en yüksek zevk ve haz düzeyine ulaşmalarını savunurken, evrensel bir ahlak yasasını doğrudan desteklemesi mümkün değildir. Ancak, utilitarist hedonizm, eylemlerin toplumun genel mutluluğunu en üst düzeyde artırmayı amaçladığını için evrensel ahlak yasasını desteklediği söylenebilir. Genel anlamda desteklemezken hedonizmin türüne ve yaklaşımına bağlı olarak değişkenlik gösterebilir.

Anarşizm Evrensel Ahlak Yasasını Savunur Mu?

Anarşizmde, bireylerin özgürlüğü, eşitliği ve otonomiyi ön planda tutma eğilimi bulunmaktadır bu durumda evrensel ahlak yasasını desteklemesini güçleştirmektedir. Bu sebeple, anarşizmin genel anlamda evrensel ahlak yasasını desteklemediği söylenebilir.

Kaynakça

  • Arslan, A. (2016). Evrensel Ahlak İlkeleri ve Türk Aile Hukuku. On İki Levha Yayıncılık.
  • Bülbül, T. (2012). Evrensel Ahlak ve Öğretimi. Pegem Akademi Yayıncılık.
  • Korsgaard, C. M. (1996). The Sources of Normativity. Cambridge University Press.
  • Kuçuradi, İ. (2010). Ahlaki Değerler ve Evrensel İnsan Hakları. İletişim Yayınları.
  • O’Neill, O. (1996). Towards Justice and Virtue: A Constructive Account of Practical Reasoning.  Cambridge University Press.
  • Rachels, J. (2018). The Elements of Moral Philosophy. McGraw-Hill Education.

Keşfedin: Sosyal Bilimlerde Veri Toplama

Uzman Sosyolog ve Aile Danışmanı. Bilgi ve İletişim: rabia.kivrak@sosyologer.com

Yazarın Profili

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir