ÖZ
Flört şiddeti duygusal, romantik, cinsel bir beraberlik içerisinde ya da beraberlik bittikten sonra partnerlerden birinin ya da birbiri üzerinde güç ve kontrol kazanmaya çalıştığı, zarar verici davranış biçimlerini ifade eder. Flört şiddeti uygulayan kişi kadın erkek fark etmeksizin her iki cinsiyetten de olabilmektedir. Bu şiddet belli davranış biçimlerinin tekrar edilmesiyle tanımlanır ve şiddet zaman içerisinde artarak devam eder. Bu projede günümüzde değişen ilişki türleri olarak yeni bir kavram olan flört ve flört şiddetini sebep sonuç ilişkisi içerisinde suç sosyolojisi kapsamında incelenerek bilimsel bilgi üretmek amaçlanmıştır. Flört şiddeti yeni fark edilen bir kavram olduğu için ve flört şiddeti kavramı üzerinde az araştırma yapıldığı için sosyoloji bilimi açısından önem arz etmektedir. Şiddet türleri ve örneklerinin farkına varmak şiddeti durdurmanın çok önemli bir aracıdır. Yaşadıkları şiddet ve flört şiddeti süreçlerinin ferdin ve kişilerarası yaşam pratiklerine nasıl etki ettiğinin ve bu etkinin toplum ilişkileri üzerindeki göstergelerinin ele alınmasının literatüre sağlayacağı katkı bakımından oldukça faydalı olduğu düşünülmektedir. Araştırmada flört şiddetine maruz kalan fertleri ve fertlerin topluma etkisi incelenmiş ve suç sosyolojisi kapsamında araştırılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Şiddet, Flört Şiddeti, Suç Sosyolojisi, Şiddet Türleri, Kadın Şiddeti, Erkek Şiddeti
GİRİŞ
Kişilerarası şiddet türü olarak ele alınan flört şiddeti, tarafların ilişki içerisinde farklı şiddet türleriyle uygulamaları ve davranışlarını sosyal kısıtlamaları dahilinde suç sosyolojisi açısından analizi konu edinilmektedir. Şiddet insanlık tarihinde çok eskilere dayanır. Flört şiddeti ise yeni bir kavram olduğu için sosyoloji alanında toplumsal dinamiklerin neler olduğu, toplumda şiddet olaylarının neden arttığı, kişileri ve kişilerarası ilişkileri nasıl etkilediği gibi sorular üzerinden incelenmektedir. Ferdin neden şiddet uyguladığı üzerinde durulmuştur. Bu bağlamda ferdin cinsiyet, ırk, din, ekonomik gibi durumlar fark etmeksizin şiddet uygulayabileceği görülmüştür. Şiddet kavramı çok geniş bir kavram olduğundan ve yeni bir kavram olarak incelenmesi gereken konu ise flört şiddetidir. Bu çalışmada flört şiddeti üzerine durulmuştur ve flört şiddetinin farklı boyutları ele alınmıştır. Flört şiddeti dünya üzerinde yapılan araştırmalar 1980 yıllarında olduğu bilinmektedir. Türkiye’de 2000 yıllarında fark edilmeye başlanmıştır (Akdeniz, 2022:2). Fakat toplumumuzda şiddetin boyutu arttığında şiddet olduğu kabul edilmektedir. Flört şiddetinin farklı boyutları ele alındığında şiddeti yaşayan veya yaşatan kişi çoğu zaman şiddetin farkında değillerdir. Şiddetin boyutu az olarak başlayıp zamanla arttığında kabul edilmektedir.
Günümüzde değişen ilişki türleri olarak ele alınan flört ve flört şiddetini sebep sonuç ilişkisi içerisinde suç sosyolojisi kapsamında incelenmiştir ve bilimsel bilgi üretmek amaçlanmıştır. Araştırmada, flört şiddetine maruz kalan fertleri ve fertlerin topluma etkisi incelenirken, suç sosyolojisi kapsamında araştırılmıştır. Yaşadıkları şiddet ve flört şiddeti süreçlerinin ferde ve kişilerarası yaşam pratiklerine nasıl etki ettiğinin ve bu etkinin toplum ilişkileri üzerindeki göstergelerinin ele alınmasının literatüre sağlayacağı katkı bakımından oldukça faydalı olduğu düşünülmektedir. Flört şiddeti kişilerarası ve toplumsal açıdan suç sosyolojisini ne yönden etkiler? Sorusu kapsamında proje oluşturulmuştur.
Şiddet kavramı yakın çevre ile bağlantılıdır. Yakın duygusal ilişkilerdeki şiddet, şiddetin yaygın olduğu ve olabileceği durumlardır. Flört şiddetinin ortaya çıkmasında şiddet uygulayan ferdin yakın çevre ve cinsiyet rolleri ön plana çıktığı gibi aile yapıları ve sosyo-kültürel normları da etkili olmaktadır (Polat, 2016:22). Flört şiddeti kapsamında fiziksel şiddet, psikolojik şiddet, cinsel şiddet, sanal şiddet ve ısrarlı takip gibi türleri olduğunu bilmekteyiz.
Şiddet kavramı söz konusu olduğunda kadına yönelik şiddetin ön planda olması proje kapsamında değerlendirilmiştir. Fakat erkek şiddeti de göz ardı edilebilecek bir konu değildir. Erkeğe yönelik flört şiddetinin nedenleri ve bu nedenlerin kadına yönelik flört şiddetinin arasında benzerlikler söz konusudur (Adak, 2023:13). Bu yüzden projede kadın şiddeti ve erkek şiddeti bağlamında flört şiddeti üzerinde inceleme ve araştırma yapılarak sonuca ulaşılmak hedeflenmiştir.
Başlıklar
Suçun Tanımı Nedir?
Toplu halde yaşamanın bir zorunluluk halinde çıkardığı düzenleyici kurallar çiğnendiğinde ortaya çıkan kavrama sosyoloji dilinde suç denmektedir. Bununla birlikte toplumdan topluma farklılık göstermesi, kültüre, sosyal ve ekonomik koşullardan etkilenmesi, suç kavramının tek bir tanımının yapılmasını güçlendirmektedir. Suç kavramı kişisel alanı aşıp, kamusal alana giren, meşru cezaların uygulandığı ve kamusal otoritenin müdahalesini gerektiren durumlar olarak özetleyebiliriz (Öztürk Çopur, Ulutaşdemir & Balsak, 2015:120). Kanunun tanımladığı her şey suç olarak adlandırılabilir.
Normlar, insanlar arasındaki ilişkilerin nerede, nasıl ve ne ölçüde yürütülmesi gerektiğini belirleyen ortak kurallardır. Fakat her zaman uygun davranış beklenilen düzeyde olmaz. Suçun olmadığı veya kuralların çiğnenmediği bir toplum düşünülemez. Suç kavramı toplumdan topluma farklılık gösterir. Suç kavramı, doğuştan gelen veya sonradan kazanılan özelliklerle değil, içinde bulunduğu sosyal durum ile tanımlanabilir (Günşen İçli, 2019:24). Suç kavramı evrensel ve genel bir olaydır. Tarihin en eski devirlerinden itibaren var olmuş, bundan sonra da varlığını devam ettirecektir. Suçun olmadığı bir toplum hayal etmek zordur. Suç göreceli bir kavramdır.
Flört Kavramı Nedir?
Flört, iki kişinin birbirlerinden etkilenerek bir iletişime başlamalarıdır. Bu iletişimin romantik hislerle beslenmesi, karşılıklı olması, ilişkinin ilk aşaması olması flört olarak adlandırılmaktadır. Flört psikolojik, duygusal veya cinsel çekim gibi bağlılıkla kurulan ilişki türünü ifade etmektedir (Sünetci vd. 2016:56). Flört kavramı genellikle genç yetişkin dönemlerinde görülmeye başlansa da genellikle üniversite döneminde olduğu görülmektedir.
Flört psikolojik bir olay gibi görünse de psikolojik değil, kültürel bir olaydır. Flört, sosyal etkileşim içeren ve ilişkiye devam eden ya da sonlandırma niyeti bulunan tanıma evresi olarak adlandırılabilir. Günümüzde yapılan tanımlamalarda heteroseksüel birliktelikleri kapsadığı gibi homoseksüel birliktelikleri de kapsamaktadır (Avşar Baldan & Akış, 2017:41). Yeni bir kavram olduğu için flört üzerinde yapılan az araştırmalar nedeniyle kısaca fertlerin birbirlerini tanıma süreci olarak tanımlanmaktadır. Çocukluktan yetişkinliğe geçiş basamağı olan genç yetişkinlik dönemi, fiziksel ve psikolojik değişikliklerin yaşandığı, yetişkinliğe özgü bir takım rol ve sorumlulukların kazanıldığı önemli bir süreç olduğu bilinmektedir. Bu yüzden de ergenlik ve genç yetişkinlik dönemleri, şiddet içerikli davranışların arttığı bir dönem olarak bilinmektedir (Uzel, Vefikuluçay & Güner Emül, 2018:13). Flört şiddeti burada dikkat çeker. Fertlerin beğenilme arzusu ve birçok nedene bağlı olarak ortaya çıkan flört şiddeti flört kavramını zedelemektedir.
Flört Şiddetinin Tanımı
Şiddet insanlığın yaşamı boyunca görülen bir durumdur. Fakat ilişki türlerinin değişmesi ile yeni şiddet türleri oluşmaya ve dikkat çekmeye başlamıştır. Flört kavramını tanımladığımız başlıkta da belirttiğimiz üzere flört, iki kişinin birbirlerinden etkilenerek bir iletişime başlamalarıdır. Bu iletişimin romantik hislerle beslenmesi, karşılıklı olması, ilişkinin ilk aşaması olması flört olarak adlandırılmasıdır. Artık fertler arasında iletişimin bitmesi ya da devam eden iletişim sürecinde aynı hisleri yaşamaması ferdin flört şiddeti dediğimiz kavramın ortaya çıkması söz konusu olabiliyor. Flört şiddetinin; müdahalesi zor, fertlerin kendi çabalarıyla çözmeye çalıştıkları ve kendi özelleri içinde yaşadıkları, çoğu zaman tarafların gizlemeyi tercih ettiği bir şiddet türü olduğu bilinse de bazen şiddet olduğunu kabul etmeme gibi durumlarda söz konusu olabiliyor. Flört şiddetinin ileride aile içi şiddete dönüşebilme riski olabileceği bilinmektedir. Bu durum ileride ilişki üst boyuta taşındığında yani evlilikle sonuçlandığında aile içi şiddetin devam etmesi kişiler ve kişilerarası ilişkilerde topluma yansıyacağı söz konusudur. Flört şiddeti aslında az olarak başlayan kıskanma, kontrol etme gibi davranışların giderek artması ya da sözel, fiziksel, duygusal hatta cinsel yönden şiddete maruz bırakma yöntemidir (Akcan, 2020:73). Ayrıca flört şiddetinin farklı türleri fertlerin fiziksel, ruhsal ve sosyal boyutları ile fertleri etkilediği aynı zamanda topluma da yansıdığı aşikardır.
Flört Şiddetinin Türleri
Fiziksel Şiddet
Şiddetin fark edildiği ve kabul edildiği bir türdür. Ferdin bedeninde oluşan yaralanmalar, morluklar ya da sakatlanmalar fiziksel şiddet olarak tanımlanabilir. Fiziksel şiddet Türk toplumunun da bildiği üzere kezzap atma durumları yaşanması, bağlama, vurma, saç yolma gibi birçok şiddet eylemi bilinmektedir. Ne yazık ki ileri boyutu ölümle sonuçlanabilmektedir (Yılancıoğlu, 2020:7). Kadına yönelik şiddetin en yoğun yaşanış biçimi fiziksel şiddettir. Çok daha belirgin ve kalıcı izler bıraktığından, en çok dikkati çeken ve üzerine konuşulan bir şiddet türüdür. Bir ilişkide şiddetin, genelde duygusal veya sözel bir şekilde başlayıp, gittikçe tırmanarak fiziksel şiddete vardığı görülmektedir. Flört şiddeti fiziksel boyutu içerisinde silah ile saldırma, dövme, yakma, boğma, ısırma, tırmalama ve tokat atma gibi davranışları barındırmaktadır (Yıldırım & Terzioğlu, 2018: 286). Şiddetin yaşandığı ilk zamanlarda çok keskin ve sert bir tepki verilmedikçe şiddet kendiliğinden azalıp durmaz.
Fert pişmanlık belirtip, değişme sözleri verse de, partner umutlanıp işlerin düzeleceğine inansa da yapılan araştırmalar bir kere başlamış şiddetin istisnalar dışında kendiliğinden durmadığını göstermektedir. Fiziksel şiddetin temelinde bir başkasının bedenine güç uygulayarak, bilinçli olarak zarar verme davranışını ifade eder (Biçer, 2022:6). Fiziksel şiddet ayrıca bilinenin aksine eğitimsiz, ekonomik durumu kötü olan bireylerde çok görüleceği düşüncesinin aksine eğitimli, ekonomik durumu iyi her yaşın ve cinsiyetin karşılaşabileceği ve uygulayabileceği bilinmelidir.
Psikolojik Şiddet
Psikolojik şiddet kapsamında; argo kelimeler kullanarak kişiyi rencide etmek, utanç duymasına neden olmak, görmezden gelmek, lakaplar takarak alay etmek, saygı ve sevgisiz bırakmak, kişinin korkmasına neden olmak, kişinin özgüvenini zedeleyici her türlü eylemde bulunmak sayılabilir. Psikolojik şiddet kavramının yanı sıra duygusal şiddet, sözel şiddet ve ilişkisel saldırganlık gibi kavramların da yer aldığı görülmektedir (Büyükeskil, 2021:16). Psikolojik şiddet; sözel şiddette olduğu gibi, ferdin öz benliğinde örselenmeler ve duygusal dalgalanmalar oluşturarak ciddi problemlere yol açmaktadır.
Psikolojik şiddet, duyguların ve duygusal ihtiyaçların, karşı tarafa baskı uygulayabilmek için sürekli bir şekilde istismar edilmesi, bir tehdit aracı olarak kullanılmasıdır. Kişinin söz ve davranışla aşağılanması, isim takılması, tehdit edilmesi, kişinin kendini kötü hissetmesinin sağlanması, sistematik bir şekilde kişinin özgüvenini zedeleyici söz ve davranışlarda bulunulması, kontrolünün, beğenisinin yok edilmesi, aciz, çaresiz olduğunun söylenmesi, kişinin sürekli suçlanması, kişinin yalnızlaşmasını ve ilişkilerinin bozulmasını sağlayacak şeylerin yapılması, sürekli hesap vermeye zorlanması gibi eylemler psikolojik şiddet kapsamına girmektedir. Üniversite öğrencilerinin hem geçmiş yıllarda hem de şimdiki ilişkilerinde daha çok psikolojik şiddete maruz kaldıklarını tespit etmiştir. Ferdi aşağılayarak onun neler yapıp yapmayacağını kontrol etmek, ondan bilgi saklamak, ona ait paraları kullanmak, ferdi kasıtlı olarak utandıracak veya onu küçük düşürecek davranışlarda bulunmak psikolojik şiddetin diğer şekilleri olarak karşımıza çıkmaktadır (Durgun, 2022:11).
Bu konuda çalışmalar yapan araştırmacılar, duygusal istismarın fiziksel istismardan daha uzun süreli etkilerinin olacağına inanmaktadır. Duygusal şiddet kişilerde duyguların kullanılarak onu istemediği davranışlara maruz bırakma ve fiziksel ve ya kişilik özelliklerine yönelik baskının oluşturulmasına sebep olma şeklinde görülür (Ünüvar, 2022:15). Sürekli aşağılanan, aptal, çirkin, değersiz olduğu söylenen kişinin zamanla bunları içselleştirebileceğini ve kendi kendini de böyle görmeye başlayabileceğini vurgulamaktadırlar.
Cinsel Şiddet
Cinsel şiddet herhangi bir cinsel davranış için kişiyi zorlamak, istemediği halde öpmek, dokunmak, doğum kontrol yöntemlerini engellemek veya ilişki esnasında vurmak, yetersiz görmek gibi nedenlerdir. Tehdit, sindirme ve kontrol aracı olarak cinselliğin kullanılması cinsel şiddet olarak ele alınmaktadır. Cinsel ilişkiye zorlama, cinsel ilişki sırasında istenmeyen davranışlarda bulunma, herhangi bir cisimle cinsel organa saldırıda bulunma, tecavüz ve evlenmeye zorlama gibi durumlar cinsel şiddet olarak değerlendirilmektedir. Fertlerin cinsel ilişkiyi isteyip istememesine bakılmaksızın ferde isteği olmadan yöneltilen her türlü cinsel içerikli söz/eylem cinsel şiddet olarak ele alınmaktadır (Yıldırım, 2016:15). Aynı şekilde cinsel ilişki sırasında tereddütlü olmak ferdin rızasının olmaması anlamına gelmektedir.
Cinsel ilişki sırasında hayır demek beni ikna et demek değildir. Hayır denilen bir ilişkide kişiler devam ediyorsa bu cinsel şiddet olarak tanımlanır. Diğer şiddet türlerinden farklı olarak cinsel şiddet genellikle fiziksel şiddet ile birlikte görülür (İftar, 2016:16). Duygusal baskı ile cinsel birliktelik kurmaya çalışmak aynı zamanda hem psikolojik şiddet hem de cinsel şiddet ile ilişkilidir. Ayrıca yapılan araştırmalarda cinsel saldırganlığın üniversite öğrencileri arasında ne kadar yaygın olduğunun ve aynı zamanda kadınların istekleri dışında olmasına rağmen ne gibi cinsel davranışlara maruz kaldıklarının ölçüldüğü çalışma sonuçlarında cinsel saldırganlığın ve ilişki içerisinde gerçekleşen tecavüzün flört ilişkisi içerisinde olan üniversite öğrencilerinde yaygın olarak görüldüğü sonucu ortaya çıkmıştır (Uysal Venema, 2018:12). Çünkü genç yetişkinlik döneminde fertler yetişkin davranışları sergilemeye yöneliktir. Cinsel bir saldırı genellikle erkeklerden kadınlara yönelik olmaktadır. Cinsel doyum sağlamak amacıyla erkeğin kadını aşağılamak ve kadına hükmetmek düşüncesi ile gerçekleştirdiği cinsel içerikli bir şiddet davranışıdır (Ayyıldız, 2019:27). Flört ilişki içerisinde tecavüze uğramak, bireyin cinsel bütünlüğüne yönelik olarak şiddet içerikli olan eylemler (bekaret için muayeneye zorlama gibi) davranış cinsel şiddet içerisinde yer almaktadır.
Sanal Şiddet
Sanal şiddet aynı zamanda dijital şiddet olarak ta bilinmektedir. Sanal şiddet bir ferdin telefon gibi teknolojik araçları diğerini kontrol etmek amacıyla kullanması ve bu araçlar aracılığıyla kişiyi tehdit etmesidir. Dijital şiddet cinsiyet ve yaş ayrımı gözetmeksizin fert, toplum ve cinsiyete karşı gerçekleşmektedir. Kadınların sosyal medya ve internette erkeklere oranla daha çok vakit geçirmeleri bu şiddet türüne erkeklerden daha çok maruz kaldığını kanıtlamaktadır (Meydaneri, 2021:12). Baskı be kontrolün teknolojik araçları ve sosyal medya ağlarının kullanılarak gerçekleştirilmesi, sosyal medya hesaplarının şifrelerini istemek ve kontrol etmek, sosyal medyada kimlerle arkadaş olabileceğine karar vermek gibi davranışlar sanal şiddet davranışlarıdır.
Fotoğraf veya video göndermek için zorlamak, sürekli mesaj atmak/aramak, konum istemek, paylaşım ve fotoğraflarının altına hakaret ve aşağılama içeren yorumlar yazmak, telefonunu veya bilgisayarını karıştırmak sanal şiddet örnekleridir. Dijital iletişim teknolojilerinin kullanıcılarına sunduğu özerklik alanı göz önüne alındığında kişilerin birbirleri ile olan etkileşimi nasıl ki tek bir cinsiyet veya yaş aralığı üzerinden gerçekleşmiyorsa, bu etkileşim sonucunda ortaya çıkan şiddet içerikli davranışların da aynı şekilde sadece kadın veya erkek üzerinden ya da yalnızca ergenler, gençler veya yaşlılar üzerinden gerçekleşmediğini söylemek mümkündür (Barındık, 2022: 47). Günümüzde teknoloji kullanımı göz önünde bulundurulduğunda kişilerin sanal şiddet uygulaması aynı zamanda psikolojik şiddet ile bağlantılı olduğu bilinmektedir.
Israrlı Takip
Fiziksel veya sanal olarak takip ederek ferdin güvenli alanlarını sınırlandırmaya ısrarlı takip adı verilir ve flört şiddeti türü olarak tanımlanır. Sosyal ilişkilerinin kısıtlanması, kontrol etmesi ve sosyal çevreden soyutlaması örnek verilebilir. Sürekli şekilde rahatsız edici hareketlere maruz kalmak ferdi huzursuz, endişeli, tedirgin bir psikolojik duruma sokar (Türkoğlu, 2019:51). Yani ısrarlı takip aynı zamanda kişiye uygulanan psikolojik şiddet ile bağlantılıdır. Israrlı takip ferdi takip etmek dışında yanında olmadığında da kontrol etmeye çalışmak anlamına gelmektedir. Örneğin dışarıya çıkarmamak, pencereden baktırmamak gibi üst seviyelerde şiddet boyutunu oluşturmaktadır. Flört şiddeti, şiddetin kişilerarası türlerinden biri olup, şiddetin hem bireysel hem de toplumsal boyutunu içermektedir. Yani kişisel etmenlerin yanı sıra; fertlerin içinde yaşadığı toplum, toplumun değerleri, kültürün cinsiyete yüklediği roller ve beklentiler, flört şiddetini ve flört şiddetine yönelik tutumun en önemli belirleyicileri olduğu söylenebilir (Süzer, 2029:20). Yani yaşanılan toplum kişiyi etkilemektedir. Günümüzde flört kavramı yenidir. Fakat yaşanılan şiddet çoğunlukla aynıdır. Fertler, kendilerini gerçekleştirmek konusunda engellerle ve toplumun beklentilerini gerçekleştirmek üzere çeşitli yönlendirmelerle karşılaşıyorlar (Dökmen, 2009:35). Bu yüzden de şiddet düşüncesi kişide artmakta ve uygulanmaktadır.
Üniversite öğrencilerinde flört şiddetinin birçoğu görülmektedir. Ne yazık ki flört şiddeti üzerine yapılan az araştırmalar neticesinde kişilerarası bilgilendirme de çok azdır. Şiddete aslında biz izin veririz. Biz istemediğimizde şiddete son verebiliriz. Sevmek ve şiddet çok farklı kavramlardır.
Sonuç
Ferdin kendisine ait özel alan ve zamanı olmadır. Bir ilişkiye başlamak zamanın tamamını partnere ayırmak değildir. Bir davranışa bir defa onay vermek ferdin diğer davranışlarına ya da aynı davranışa farklı zamanlarda da her zaman onay verdiği anlamına gelmez. Onay tek bir davranış için, tek bir defaya mahsustur. Flört ilişkilerindeki herkesin fikir değiştirme hakkı vardır. Başta kabul ettiğimiz bir davranıştan rahatsızlık duyduğumuzda istediğimiz zaman onayımızı geri çekebiliriz. Bunu yapmanın bir yolu, partnerinizle iletişim kurmak, o davranıştan rahatsız olduğumuzu ve durmak istediğimizi söylemek olabilir. Fertler partnerlerle karşılıklı sınırlamaları ve beklentileri konuşmak, onayın sürekli ve açık bir iletişim gerektirdiğini hatırlamak, ilişkiyi kişilerarası daha güvenilir ve sağlıklı hale getirir.
Farklı flört şiddeti türleri vardır. Flört şiddetinin farkında olmak ve sınırlandırmak fert açısında önemlidir. Şiddet türlerinin farkına varmak, şiddeti durdurabilmenin en önemli adımıdır. Bir ilişkide şiddet bir defa gerçekleştiyse tekrar etme olasılığı yüksektir. Şiddet içeren ilişkiler farklı aşamaların birbirini izlemesi ile belli bir döngü formunda kendini tekrar ederek devam ediyorsa; şiddet döngüleşmiş demektir. Şiddet döngüsünü kırmak sanıldığı kadar kolay değildir. Şiddete maruz kalmış kişi özgüvenini yitirmiş ve kendisini suçlamaya başlamıştır. Kişi şiddetin en kısa sürede farkında olmalı ve şiddete maruz kalmamalıdır.
Sonuç olarak flört şiddetiyle ilgili her ne kadar çeşitli kaynaklara ulaşmak mümkün olsa da yine de literatürdeki araştırma sayısının az olduğu dikkat çekmektedir. Özellikle Türkiye’de yapılan çalışmalara bakıldığında flört şiddetinin nispeten yeni bir araştırma konusu olduğu görülmektedir. Duygusal ilişkilerde görülen şiddet üzerine yapılan çalışmalar daha çok evli çiftler arasındaki şiddete odaklanmaktadır.
Flört şiddeti, ergenlik ve üniversite dönemlerinde yani fertlerin kişiliklerinin tam anlamıyla oluşup gelişmeye başladığı dönemde görüldüğünden en az evlilik içi şiddet kadar ve hatta belki de daha fazla önemlidir. Çünkü söz konusu dönemde fertlerin şiddete maruz kalmaları veya tanık olmaları, hayatlarının ilerleyen dönemlerinde şiddet uygulamalarına veya şiddet görmelerine ve bu durumu normal bir şeymiş gibi algılamalarına sebep olabilmektedir. Flört şiddetinin ne kadar önemli ve üzerinde itinayla durulması gereken bir kavram olduğu açıkça görülmektedir.
KAYNAKÇA
- Dökmen, Z. Y. (2009). Toplumsal Cinsiyet. İstanbul: Remzi Kitapevi
- Süzer, G. (2019). Beliren Yetişkinlik Döneminde Flört Şiddetine Yönelik Tutum, Sosyal Onay İhtiyacı ve Olumsuz Değerlendirilme Korkusunun İncelenmesi. Mersin: Çağ Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Psikoloji Ana Bilim Dalı Yüksek Lisans Tezi
- Türkoğlu, S. (2019). Türk Ceza Hukuku Açısından Israrlı Takip. İstanbul: Galatasaray Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı Yüksek Lisans Tezi
- Uysal Venema, T. (2018). Flört Şiddetinin Çocukluk Çağı Yaşantılarıyla İlişkisi. İstanbul: Maltepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Psikoloji Ana Bilim Dalı Klinik Psikoloji Bilim Dalı Yüksek Lisans Tezi
- Uzel, A. Vd. (2018). Üniversite Öğrencilerinin Flört Şiddetini Kabul Etme Düzeylerinin Belirlenmesi: Mersin Örneği. Mersin: Researcher: Social Science Studies C.6. S.6. Ss.12-27.
- Barındık, G. (2021). Dijitalleşen Medya ve Yarattığı Yeni Şiddet Alanı: Dijital Şiddet. Antalya: Akdeniz Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Gazetecilik Ana Bilim Dalı Yüksek Lisans Tezi
- Meydaneri, T. Y. (2021). Kadına Yönelik Dijital Şiddet ve Sosyal Medyanın Kadına Yönelik Şiddet Üzerindeki Etkisi: Çorum İlinde Bir Alan Araştırması. Çorum: Hitit Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Adli Bilimler Ana Bilim Dalı Yüksek Lisans Tezi
- Ayyıldız, A. B.( 2019). Üniversite Öğrencilerinin Flört Şiddetine Yönelik Tutumları: Sakarya Üniversitesi Örneği. Sakarya: Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Enstitü Ana Bilim Dalı Sosyal Hizmet Yüksek Lisans Tezi
- İftar, M. (2016). Üniversite öğrencilerinde Flört Şiddetine Yönelik Tutum ve Davranışları. Muğla: Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Hemşirelik Ana Bilim Dalı Yüksek Lisans Tezi
- Yıldırım, S. (2016). Üniversite Öğrencilerinin Benlik Saygısı ve Toplumsal Cinsiyet Tutumlarının Flört Şiddetine Yönelik Tutumlarına Etkisi. Ankara: Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Doğum ve Kadın Hastalıkları Hemşireliği Derleme
- Ünüvar, M.C. (2022). Genç Yetişkinlerin Flört Şiddetinde Cinsel Mitler, Özgüven ve yaşam doyumunum Yordayıcı Rolü. İstanbul: İstanbul Kent Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Psikoloji Ana Bilim Dalı Klinik Psikoloji Bilim Dalı Yüksek Lisans Tezi
- Durgun, T. N. (2022). Üniversite Öğrencilerinin Flört Şiddetine Maruz Kalıp Kalmama Durumlarına Göre Benlik Saygısı ve Anksiyete Düzeylerinin İncelenmesi. İstanbul: İstanbul Gelişim Üniversitesi Lisansüstü Gelişim Enstitüsü Psikoloji Ana Bilim Dalı Klinik Psikoloji Bilim Dalı Yüksek Lisans Tezi
- Biçer, F.İ. (2022). Üniversite Öğrencilerinin Flört Şiddeti ve Flört Şiddetine Yönelik Tutumlarında Benlik Saygısı ve Kişilik Özelliklerinin Rolü. İstanbul: Gedik Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Psikoloji Ana Bilim Dalı Yüksek Lisans Tezi
- Büyükeskil, M. (2021). Üniversite öğrencilerinde Dürtüsellik ve Evebeynlik Biçimlerinin Flört Şiddetine Yönelik Tutumu Yordaması. Konya: Necmettin Erbakan Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bilim Dalı Doktora Tezi
- Yılancıoğlu, K (2020). Flört Şiddeti ve Flört, Cinsel Şiddet ile Flört Şiddetine Yönelik Tutum, Güvenli Bağlanma ve Anne-Babaya Benzerlik Arasındaki İlişkinin İncelenmesi. İstanbul: Üsküdar Üniversitesi Bağlılık ve Adli Bilimler Enstitüsü Adli Bilimler Ana Bilim Dalı Adli Psikolojik Bilim Dalı Yüksek Lisans Tezi
- Yıldırım, S. & Terzioğlu, F. (2018). Şiddetin Farklı Bir Yüzü: Flört Şiddeti, Etkileri ve Etkileyen Faktörler. Erzurum: Anadolu Hemşirelik ve Sağlık Bilimleri Dergisi C.21. S.4. Ss.285-292.
- Akcan, G. (2020). Flört Şiddeti: Psikopatolojik Bir Değerlendirme. Bartın: Bartın Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi C.5. S.2. Ss.72-87.
- Uzel, A. Vd. (2018). Üniversite Öğrencilerinin Flört Şiddetini Kabul Etme Düzeylerinin Belirlenmesi: Mersin Örneği. Mersin: Researcher: Social Science Studies C.6. S.6. Ss.12-27.
- Avşar Baldan, G. & Akış, N. (2017). Flört Şiddeti. Bursa: Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi C.43. S.1 Ss.41-44.
- Sünetci, B. vd. (2016). Üniversite Öğrencilerinin Flört Şiddeti Algıları Üzerine Bir Araştırma. Ankara: Ufkun Ötesi Bilim Dergisi C.16. S.1. Ss.56-81.
- Günşen İçli, T. (2019). Kriminoloji. Ankara: Seçkin
- Adak, N. (2013). Madalyonun Öteki Yüzü: Erkeğe Yönelik Şiddet. Antalya: Sosyoloji Araştırmaları Dergisi C.16. S.2. Ss.13.
- Öztürk Çopur, E., Ulutaşdemir, N. & Balsak, H. (2015). Çocuk ve Suç. Antalya: Uluslararası Katılımlı III. Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Kongresi “Erken Müdahale”
- Polat, O. (2016). Şiddet. İstanbul: Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Araştırmaları Dergisi C.22. S.1. Ss.16-34.
- Akdeniz, B. (2022). Üniversite Öğrencilerinin Flört Şiddeti Algıları ve Toplumsal Cinsiyet Rollerini Kabul Düzeyleri. İstanbul: T.C Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Sosyoloji Ana Bilim Dalı Yüksek Lisans Tezi.
İlgili Yazı: Dünyada ve Türkiye’de Kadına Yönelik Şiddet