Nöbetleşe Yoksulluk Ve Türkiye Süreci

Nöbetleşe yoksulluk kavramı, Türkiye'de nöbetleşe yoksulluğun görünürlüğü ve sürecinden bahsedilmiştir.

Nöbetleşe Yoksulluk Ve Türkiye Süreci
nobetlese yoksulluk
2

Nöbetleşe yoksulluk; kırdan kente daha önceden göç eden kişilerin yerleştiği konutu, yaptığı işi kendisinden sonra göç eden kişilere devretmesidir. Burada aslında ilk göç eden kişi daha sonradan göç eden kişiye yoksulluğunu devretmekte ve kendisi toplum içerisinde başka bir konuma geçmektedir. Kısaca nöbetleşe yoksulluk; yoksulluğun kente daha sonra gelen kuşaklara aktarıldığı bir sistemdir yani yoksulluk stratejisidir.

Türkiye’de yoksulluktan bahsedeceğimiz tarih 1950 yılından sonrasıdır. Çünkü bu tarihe kadar yoksulluk ölçülmemiş, dolayısıyla kitlesel bir yoksulluktan söz edilmesi pekte mümkün olmamıştır. Kırsal alanda toprak mülkiyetinin parçalı olması, Türkiye’deki kentleşme deneyimini yakından etkilemiştir. 1950’lerde meydana gelen iç göçlerle birlikte İstanbul, Ankara, Bursa, İzmir’in nüfusu 10 yılda %75 oranında artış göstermiştir. 1950-1980 yılları arasında kente gelen insanlar kamu arazilerine bir gece de gecekondular yapmıştır. Aslında bu zamanda devlet ile yeni göç eden insanlar arasında sessiz bir sözleşme mevcuttur. Türkiye’de 1950-64 yılları arasında gecekondularla ilgili yasal hiçbir gelişme olmamıştır. 1964 yılında ilk defa gecekondular şehirlere dahil olmaya başlamış, gecekondu sahiplerine tapular, imar afları verilmiştir. 1980’lere gelindiğinde ise bu gecekondu alanları rant alanları haline gelmeye başlamıştır.

Türkiye’de nöbetleşe yoksulluğun ortaya çıkışını 1980’li yıllara geldiğimizde görebiliriz. 1980’lerde göç eden insanların kente geldiklerinde iki tercihleri vardı. Gecekondu satın almak ya da gecekondu kiralamak. Şehre daha önce gelenler daha sonradan gelenlere yoksulluklarını evleriyle, işleriyle birlikte devretmeye başlamıştır. Bu şekilde insanlar yoksulluklarını devretmiş, nöbetleşe yoksulluğun (devredilebilen yoksulluk) ortaya çıkmasını sağlamıştır. Bu göçlerde her göç eden insan kente gelmesine rağmen kırda az da olsa toprağını bırakmış yani kendince güvencesini oluşturmuştur. Bazı göç etmek isteyen kişiler ise kente hemen gitmemiş önce mevsimlik işçi olarak tek başına çalışmış, daha sonra ailesiyle birlikte göç etmiştir. Göç sürecinde köyden kente, kentten de köye bir transfer süreci gerçekleşmiştir. Örneğin; hemşerilik ağları oldukça yaygınlaşmış, kente önce göç etmiş tanıdık veya akraba gibi kişilerden ciddi destek alınmıştır. Hatta ev ve iş bulana kadar yeni göç eden kişiler hemşerilerinin yanında konaklamıştır. Burada tampon mekanizma oluşturan hemşerilik ağları sayesinde bu dönemdeki göçten aşamalı bir göç olarak bahsedebiliriz.

thumbnail
Önerilen Yazı
Modern Dünyanın Getirdiği Yoksulluk

1990 sonrası bazı yoksul kesimler için yoksulluğun müebbet haline geldiğini yani yoksulluğun kalıcılaştığını görüyoruz. 1990 sonrasında aşamalı bir göçten söz edemeyiz. Çünkü burada ki göç çok hızlı gelişen ve geri dönüşü olmayan bir süreç haline gelmiştir. PKK olaylarından vs. dolayı önceki göçlerin aksine önceden tanışık kurmalarını sağlayacak herhangi bir irtibata giremeyen bu kitle, kopuş niteliğinde bir göç süreci yaşamıştır. Kente geldiklerinde ise gecekondular artık kente dahil olmuş ve kişiler adaptasyon süreci geçiremeden kente dahil olmak durumunda kalmıştır.

Türkiye’de 1980 öncesi kent yoksulluğu gecekondulaşma, devlet ile sessiz sözleşme, kente yerleşme gibi süreçleri içerir. 1980 sonrası kent yoksulluğunda ise devredilebilen bir yoksulluk söz konusudur. 1990’lardan sonra bu süreç bozulmuş, 2000 sonrasında yeni gelişmeler özellikle güvencesiz iş, iş alanlarının yeni bölgelere transfer olması, sanayinin yeni teknolojinin ortaya çıkmasıyla birlikte yeni yoksulluk ortaya çıkmıştır.

Ondokuz Mayıs Üniversitesi Yüksek Lisans Öğrencisi

Yazarın Profili

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yorumlar (2)

  1. Mehmet Ortaç 3 sene önce

    Kaleminize sağlık. Çok kısa ve öz anlatılmış. Uzun uzun makalelerin anlatacağı kadar şeyi çok daha net bir biçimde aktarmışsınız.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir