Düzenli Göç – Düzensiz Göç Nedir? / Göç Sosyolojisi

Düzenli Göç – Düzensiz Göç Nedir? / Göç Sosyolojisi
düzenli goc düzensiz goc nedir
0

TÜRKİYE’YE GÖÇLER

Türkiye’ye göçler konusu, düzenli göç ve düzensiz göç olmak üzere iki kategoride incelenmektedir. Bugünün Türkiye’si Osmanlı bakiyesi topraklardan gelen Türk ve Türk kültürüne bağlı kitlelerin göçleri ile harmanlanan bir nüfus yapısı ile kurulmuştur. Bu göçlerden en önemlisi Türk-Yunan mübadelesi ile gelen göçlerdir.

(Lozan mübadelesi) bu göçlerin yanı sıra Afrika ve Asya’dan siyasi nedenler, açlık vs. gibi nedenlerle göçler gelmiştir. Bu sürecin temel dayanağı güzergâh noktası olarak Türkiye’dir. Avrupa’ya göç etmek isteyenler Türkiye’yi transit ülke olarak kullanmıştır. Türkiye 1951 Cenevre anlaşması gereğince Avrupa ülkelerinden gelmeyenleri mülteci kabul etmemektedir ama geçiş mülteci olarak kabul edilebilmektedir.

Düzenli  Göç Nedir? Düzenli Göçler?

19. Yüzyıl ikinci yarısından itibaren Balkanlardan gelen göç dalgası Anadolu’da Türk nüfus yoğunluğunu arttırmıştır. Bu süreç 20. Yy başlarında da yoğun bir şekilde devam etmiş daha sonraki yıllarda azalmıştır.

1923-1945 dönemi: ulusal inşa döneminin kapsayan bu dönemde TC dışında kalmış Müslüman (çoğunlukla Türk) insanların anayurduna dönüşünü kapsar. Bu dönemde devlet işçi ve savunma ihtiyacını karşılamak için önemli bir göç politikası izlemiştir.(mübadele anlaşmaları)

Lozan Nüfus Mübadelesi: mübadele etnik köken üzerine değil din esasına göre yapılmıştır. Bazı bölgelerdeki insanlara dokunulmamıştır.

1945-1980 Dönemi: bu dönemde 2 ayrı dalga olarak Bulgaristan’dan gelen göçler önemlidir. İlk dönem 2. Dünya savaşından sonra Bulgaristan’da kominist rejim kurulması ve Türkiye’nin kapitalist kutba yakın oluşundan kaynaklı olarak Türk azınlığın Türkiye’ye gönderilmesi gündeme gelmiştir. İkinci dönem ise “Bulgarlaştırma” ideolojisi nedeniyle baskı gören Türklerin oluşturduğu göç dalgasıdır. Bu dönemde Yugoslavya’dan da Türkiye’ye göçler olmuştur.

1980 sonrası dönem: bu dönemde Türki Cumhuriyetlerden 7 bin dolayında göçmen alınmıştır. Bu dönemin en önemli olayı Bulgaristan’daki Jivkov hükümetinin baskısı ve çağrısı ile Türkiye’ye göçün zorlanmasıdır. ( yaklaşık 227 bin kişi 3 aylık süreçler göç etmiştir. ) burada önemli olan diğer konu Jivkov hükümetinin yıkılması ile baskı rejiminin kırılacağı ümidiyle 125 bin kişinin Bulgaristan’a geri dönmesidir

Düzensiz Göç Nedir? Düzensiz Göçler?

Türkiye 1980’lerden itibaren yavaş yavaş göç alan bir ülkeye doğru evrilmeye başlamıştır. 1980’lerden önce Müslüman ve Türk kökenli insanlar Türkiye’ye göç ederken bu tarihten sonra yabancılara da kapılarını açmıştır. Yabancıların göçleri büyük ölçüde düzensiz göçlerdir. Çoğrafi konumu itibari ile gerek hedef gerekse de transit göç ülkesi haline gelmiştir. Transit ülke olmasının sebepleri Avrupa’ya gidişte güvenli ve kısa güzergahta bulunması, kontrolün az olması, sınır ötesi aile ve akrabalık ilişkilerinin olması sayılabilir.1979 İran devriminin ardından 1.5 milyon İranlı Avrupa ülkelerine girmek üzere Türkiye’ye geçtiği ve halen bunlardan 200 bin kadarının Türkiye’de yaşadığı tahmin edilmektedir.

Doğu Bloku Ülkelerinden Göçler: eski doğu bloku ülkelerinin düzensiz göçmenleri açısından Türkiye önemli bir hedef ülke konumuna gelmiştir. 1970’lerin sonlarında Polonya’yı göçmenlerin gelişiyle “bavul ticareti” 90’ların ortalarından itibaren gelen Romanyalılar ile zirve noktasına ulaşmıştır. Sovyetler’in dağılması Türkiye’ye önemli bir göç akışını doğurmuştur.

Geçici Koruma Altındaki Suriyeliler:

geçici koruma devletlerin geri dönmeme yükümlülükleri bulunan kişilere belirli haklar sağlayan pratik ve tamamlayıcı çözümdür. Arap baharı 2011’de Suriye’ye de sıçramıştır. 3 milyonu aşkın Suriyeli Türkiye’ye sığınmıştır. Daha önce Türk yasalarında yeri almayan, kitlesel akım durumlarında sağlanacak geçici koruma sistemi 11 nisan 2013’de yürürlüğe girmiştir.

Yaşam Tarzı Göçleri:

1980’lerden sonra ortaya çıkan demokratik özgürlükler ve küreselleşme dünya ülkelerinde bir göç trendi başlatmıştır. Burada temel nokta yaşam tarzı ve hayat koşulları gibi nedenler ile göç sürecinin başlamasıdır. Yaşam tarzı göçü denildiğinde akla emekli göçü gelmektedir. Bu göçler gelişmiş Batı ülkelerinden Güney Avrupa ve Akdeniz kıyılarını alan göçlerdir. Bu göçlerde iklim önemli bir rol oynamaktadır.

Merhaba ben Kübra Erciyas, Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi'nde Sosyoloji Bölümü öğrencisiyim. Sosyoloji arşivi oluşturma gayesi ile buradayım.

Yazarın Profili

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir